1
burada öncelikle belirtmek isterim ki, matematikçisi olsun, fizikçisi olsun, biyologu olsun, geometristi olsun, hiç bir sayısalcıyı hedef almayacağım. benim işim kişilerle değil, o kişilerin sevdalandığı bilimlerle.
bak güzel kardeşim, sen matesin, sen matiksin. senin işin kesinlik bildirmek evet ama, hani nerde kaldı merak uyandırmanın dayanılmaz hazzı? ben seni bir kez öğrensem bitti demek ki. daha kapından geçmem ''bugün 2+2 kaç edecek acaba?'' diye. kendine göre bir duruşun var o ayrı. stabilsin be canım. yüzyıllardır aynısın. hep aynı. değişmiyorsun hiç. azıcık kuantum fiziğinden de mi feyz almazsın? neyse onu da iytin götüne sokup çıkartacağım birazdan. ben sayısal bilimlerde hiçbirinizi kayırmam. hepinizin yeri aynı bende.
evet geo. seninle bir ara epey samimiydik. sana herkes geometri derken ben geo derdim. sen de beni severdin sinsice ama belli etmezdin. sen ne zaman düştün şu matematiğin seviyesine biliyor musun? bir gün tam şekiller üzerinde kalem oynatırken ben, tutup bana o ayrılığı getiren cümleyi söyletin: ''üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir'' dedin. önce inanmamıştım. evet doğruydu ama bunu nasıl böyle kolayca ve net söyleyebildin buna inanamamıştım. sen de diğerleri gibisin. ha matematik ha sen. (bari bir tanesinin iç açısının toplamını sırf benim için 70-80 derece falan yapsaydın da bir farkım olsaydı. pis)
fizig. naber? halletin mi vektörü? yavuşak. sen ne soyut, ne arsız bir bilimsin arkadaşım? seni bana sayıyla mı verdiler? gerçi biraz sayıyla verdiler de, beni rezil etmeye, beynimin küçücüklüğünden faydalanıp kafamı karıştırmaya utanmıyor musun sen hiç? seni adam sandım ben. dedim ki bunun astrosu ve kuantum diye iki tane çocuğu var, beslemiş büyütmüş. işinde gücünde bilim. ama sen ne yaptın. küçücüg beynime olur olmaz ateşler saldın. koskoca bilimsin, kuantumun var, astron var, her şeyin var. binlerce kişi düşünüyor nezdinde. yakışır mı sana küçücüg beyinle oynamak? yakışır mı bunca sosyalciyi, sözelciyi ortamlarda rezil etmek, mal gibi bırakmak? ama nasıl yakışmaz? sen değil misin öz atomuna bile acımayan, bir damlacık teoriyi çok gören? anlamıyor musun beyim, bu bilimler birbirini seviyor! ama ben boşuna konuşuyorum... basiti tanımayan adama basiti anlatmaya çalışıyorum....sen büyük bilim, uzayın sahibi fizik bey...sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, yani düz adam. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne sosyolojime ne de felsefeme hiçbir şey yapamayacaksın! yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize yıldızlarla gezegenlerle değil, meraklı düşüncelerle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun! dokunma artık bize! dokunma sosyal bilimlerime! dokunma sosyolojime! dokunma felsefeme! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, düz adam, hiç düşünmeden şeker bulurum! anlıyor musun? bulurum ve dönüp arkama bakmam bile...