neymiş efendim, doksanlı yıllar çok güzelmişmiş, bi daha geri gelmezmiş, çok hususi anılara ev sahipliği yapmışmış falan feşmekân... he amına koyayım he, çok güzeldi he, anneniz de öyle diyordu zaten...
doksanlı yılların güzel olduğunu söylemek için andaval olmak lazım ki, doksanlı muhabbeti yapanların yüzde doksanının andaval olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
ulan kimsenin kimseden haberi bile yoktu amına koyayım, hoş şimdi de değişen pek bir şey yok ya, öyle
indirik
indirik konuşuyoruz işte bu interaktif denilen zıkkımlarda; sanki çok bi fayda sağlıyormuş gibi.
millet sırf artistlik olsun diye
kürek tanımlar giriyor, biz de
gibi okuyoruz ve "aa ağbi bu aşmış bir kişi işte, adamın acayip bi kültür birikimi var, saygı duyuyorum" diyoruz. halbuki bi
olduğu yok. sözlüklerin hepiciğine bi bakın, anasını satayım herkes mehmet barlas ve sunay akın tadında takılıyor, herkes her
imin en iyisini biliyor, amma buna rağmen halimiz ortada! keşke o akımlara öncülük eden herifçioğullarını hakikaten okusaydık, ne dediklerini anlasaydık da bu hâlde olmasaydık...
amaan neyse bana ne amına koyayım, ne haliniz var ise görün şekilci orostopol çocukları sizi. en azından enformasyon çağındayız ve bu amına kodumunun çağının bizlere en mühim hediyelerinden birisi interaktif sözlükler. hiç değilse bu
im
im mecralarda meramımızı bi şekilde diğer insanlara aktarabiliyor, bi şekilde mastürbasyon yapabiliyoruz. yoksa gerisi hikâye.