1
insanlık medeniyet yolunda ilerledikçe ve küçük kabilelerden büyük topluluklar oluştukça, her bireyin toplumsallık güdüsünü ve anlayışını aynı milletin bütün üyelerine doğru - birebir tanımasa da - genişletmek zorunda olduğu kolayca anlaşılıyor. Bu noktaya bir kez gelindikten sonra, bu anlayışın bütün milletlerden ve ırklardan insanlara doğru genişletilmesine engel olan, yalnızca yapay bir sınırdır. Bir grup insan, bizden görünüş veya davranış bakımından farklıysa onu bizimle eşit bir yaratık olarak görmemiz için ne kadar uzun bir zaman gerektiğini, ne yazık ki, deneyimlerimiz bize gösteriyor. 'insan' sınırının ötesine uzanan bir anlayış, yani bizden daha aşağı olan hayvanlara* da insanlık gösterebilmek ise, en yeni ahlaki kazanımlardan biri gibi duruyor. Vahşiler bu duyguyu taşımaz, yalnızca evcil hayvanları için bunu hissederler. Romalıların da bu duyguyu ne kadar az tattıkları, korkunç gladyatör dövüşlerinden anlaşılıyor. insanlığın bu ince düşüncesi, görebildiğim kadarıyla, Pampalı Gaucho'lar için de yeni. insanın sahip olduğu en yüce erdemlerden olan bu erdem, anlayışımızın hassaslaşmasından ve yaygınlaşmasından doğuyor gibi gözüküyor. Bu erdem, bir grup insan tarafından değerli görülüp uygulandıkça, eğitim ve örnek olma yoluyla gençlere de geçecek ve sonuçta toplumun paylaşılan düşüncelerinin arasında yerini alacaktır.
ne güzel söylemiş adam
#83656 hardplayer | 17/04/2013 19:16