bi de saçma salak türk dizilerinin bizlere kakaladığı aptal saptal bir

  1. 1
    romantizm anlayışı var ki, bu da benim nazarımda, son on yılda, türk toplumuna atılmış en büyük kazıklardan birisi... misal öyle bir geçer zaman ki dizisini ele alalım... dizi güya 80'li yıllarda geçiyor; fekat günümüzdeki gibi salak saçma aşk temalı ilişkiler de, her ne hikmetse dizide yer almaktan kurtulamıyor... oradaki ana karakter olan ve evinin kadını, çocuklarının anası minvalinde takılan cemile hanım, eğlenceye olan açlığı ve arzularına olan yenikliği yüzünden cemile hanımı aldatan ali kaptan... senaryonun ana hatları bundan ibaret öyle deyıl mı? seyirciye kakalanan zihniyet ne peki? ali kaptan'ın tu kaka bi insan olması... peki ali kaptan tu kaka, o hâlde bu evinin kadını ve çocuklarının anası olan cemile hanımın ali kaptan'dan aşağı kalır yanı var mı? o da gidip başkasıyla evlenmedi mi? ha sakın şimdi bana demeyin, "ama onlarınki farklıydıığğ, ali kaptan aldattı fekat cemile aldatmadı, zira ali kaptan öldükten sonra gitti evlendi o adamla, hem ayrıca cemile aşık olduğğ" diye, beyninizi tokatlarım! ortada ayaklar altına alınmış sadakat adında bi kavram var arkadaşım! ne yani, cemile aşık oldu da ali kaptan aşık olmadı mı götveren? sana alttan alta "bugün dost, yarın tost" zihniyetini kakalıyorlar, ayakta uyuyorsun. ondan sonra da iki sevgilinden ayrıldığında ağlayıp sızlıyorsun ve insan ilişkileri ile dünyanın şu anki durumuna lanetler yağdırıyorsun. ama bunların nedenlerini hiç kendine sormuyorsun, niye, çünkü günlük yaşıyorsun, menfaatçilik doğrultusunda eğitim görüyorsun, "işime yaramıyorsa sansür tir et" diyorsun...
    #88058 peruklu sfenks | 23/04/2013 20:45
     
  2. tümünü gör
iv> iv> iv> >