entarileri (3921)
- bir an megri megri çıkacak sandım.
- bu da mı albino ha bu da mı albino? img5a.flixcart.com/...
- @17 niye yeni sekmede açıyon la. bak geç işte. uzantısı da görünüyorsa üstüne gelince takma.:D
- @13 kandıramadım. tüh bilen çıktı.
- oysa ben çok tatlı bir maymun buldum africageographic.com/...
- @8 ten rengi siyah onun. beyaz kapşon giymiş siyahi gibi.
- @5 tamam. sorun değil müdür.iyi koymuşsun:D aero-vasküler fm nasıl.hem tıbbi de.:D slogan da şu: kulaktan damara....
- gel hele gel gel mi yapsam. ubeydullah hocam, senin entryler de tam kripto gibi be.:D
- önümüzdeki cumartesi pazar yayına başlayacağım.program çok farklı olacak. açılış ve kapanışı arabesk rap ile yapacağım.içeriğinde progresive rock'tan death metal'e klasikten özgün müziğe çok dilli bir program yapmayı düşünüyorum.isim önerisi var mı?
- kedi severek kız düşürme 101 tekrar
- hem de 1 değil 2 değil tam 3 tane. sokak kedileri ama benim odayı otel gibi kullanıyorlar.
- la subliminali sübliminal yazacak değilsin ya diye süb ile başlayan bildiğim tek kelime oydu.
- @8 süb ü görünce gerisini okumadım. sübyancı diye kesin.
- @2 mustang eleanor üstü açık mı bir de ?
- sevişmek için evlenilmez. dur sana hile kodu vereyim de toplumun tepkisini çekmeden rahat rahat seviş. 1-sv_mervelere_gidiyorum_9999 yeni versiyonlarda bazen çalışmıyor. 2-sv_muta_nikahı_tekbir. yüzde yüz çalşıyor.
-
-
-
- up.
- aynen tartışmayı bitirmenin zamanı geldi gibi. bu da emek veren herkese hediyem olsun.:D www.youtube.com/...
- @125 ve @126 ahahahahha eksi. ben de biraz meşgulüm.ama gelip cevap verecem merak etme.
- @121 birincisi biri fikir attı ve ekti demişim. sen de bunun böyle basit olmayacağını söyleyip eleştirmişsin. yanlış bir eleştiri tarzı olmuş. çünkü ben orda kavramları rasyonalize etmeye çalıştım sadece. tabii ki ekmeden önce doğada belirli bir gözlem yapmıştır insanlar. tohumların aylar sonra nasıl bir bitkiye dönüştüğünü uzun bir süreç sonunda anlamışlardır. ben kısaca olsun diye diğerlerinde de hep böyle yazdım. mülkiyet hakkının daha öncesinde de ortaya çıktığı tartışılabilir fakat değinmeye çalıştığım şey şu anki mülkiyet kavramının bir benzerine atıfta bulunmakı. yani her şeyin mülkiyeti olabilir elbette ki. fakat daha çok tarım üzerinden gittiğim için orda toprak mülkiyetini kastetmiştim. ve mülkiyetten orda kasıt hayvanların bölgelere sahip olması gibi bir mülkiyet kavramı değil, daha çok tarım, daha çok ürün oluşturma açısından ihtiyaç fazlası mülkiyeti nitelemek istedim.basit kaçmış olabilirim ama bu onların yanlış olduğu anlamına gelmez. dediğim şey unabomber manifesto idi. tamamını sözlüğe yazamazdım sadece girişini yazdm. www.sosyalistforum.net/... ''zaten tam olarak ilkelliğe dönebilmek için bütün kültürel mirası yok etmek gerekmektedir. ve yine hastalıklarla boğuşulan, insan hayatının kırk yıl olduğu, doğan çocukların çoğunun öldüğü, yırtıcılardan felaketlerden en ufak doğa olayından bire korunamadığımız bir döneme dönmeye uğraşıyoruz. insanlar bunları aşabilmek için yine tekniklerini ilerleteceklerdir. '' kültürel miras konusunda kesinlikle haklısın. yok edilmelidir. insan ırkının kırk yıl olması niye sorun olsun ki.zaten 80 veya 100 yıl olsa da bir fark yok benim için.yani insanlar neden daha uzun yaşasın ki? neden solucanların daha uzun yaşamasıla ilgilenmiyoruz da insanların uzun yaşamasıyla ilgileniyoruz.tamam biraz saçma bir sor oldu ama demeye çalıştığım insanın az veya çok yaşaması niye sorun oluyoranlamadım? orayı açarsan daha iyi olur. geriye gidiş te şurdan gelir. zaten insanlık tarihi boyunca hep ileriye gidiş(!) ve bunun zararlarını gördük. ileriye gidiş hiçbir zaman insanlığın kurtuluşu olmadı. teknoloji hep daha fazla ölüm getirdi. sana olması gerekenden , teknolojinin ekolojik olarak kullanılması, savaş teknolojilerinin yasaklanması gibi şeylerden de bahsetmiyorum. şu an böyle bir olgu var. teknoloji ölüm getirdi. hem de yaşamdan daha çok. işte bu olgu yüzünden ileriye değilde geriye.çünkü kaç milyon yıllık tarihte ileri hep zarar getirdi.
- insan düşüncesi ve emeği ile doğaya zarar vermez..bu büyük bir yanılgıdır.şurayı okursanız gerekli cevabı bulursunuz: www.exkutupsozluk.com/... ''tek başına bir insan, ne kürkü var, ne pençesi, ne dişleri var ne kanatları, doğaya karşı nasıl durabilir? toplumsallığı doğuran ilk neden budur. seçim değil, mecburiyettir. ikinci neden de, emeğin ve düşüncenin birikimsel şekilde artması ve genler ile aktarılamamasıdır. yani eğer toplumsallığımız ve dilimiz olmasaydı, insan asla insanlaşamazdı. aktaramazdı çünkü yaşama yöntemini. bu da bir seçim değil zorunluluktur. '' kürksüz pençesiz kanatsız doğada yaşayan br çok canlı var.en basitinden maymunlarda bunu görebiliriz.bize en çok benzeyen canlılar olmaları açısından.insan asla insanlaşamaz emek ve dil birikimi olmadan.evet . ama bu senin düşündüğün insan algısıyla alakalı bir durum. mevzu insanın insanlaşması değil , hayvanlaşması. doğayı şekillendirmek yerine onunla birlikte yaşamalıyız. bu seçimdir aslında. ilkel topluluklar var hala. modern topluma karışmayı reddetmiş, resmen karantiaya alınmış bir bölede yaşayan kabileler. şimdi diyebilirsin ki onlar da küçük bir toplum. evet fakat bizimkinde farklı toplumlar en azından. bireysel kararlara karışılamayan toplumlar. yani toplumsal ahlak, kültür öğeleri olmadığı için onları kısıtlayan bir şey yok. ''burada yine insanın nasıl insan olduğu öğrendiği ve kişiliğini oluşturduğu sorusunu boş bırakıyoruz. fikirlerimiz kafamızda yoktan var oluyormuş gibi zannediyoruz herhalde. oysa insan yaşadıklarından öğrenir ancak. hem doğadan, hem de insandan öğrenir. insandan insan olmayı üretmeyi yürümeyi konuşmayı düşünmeyi öğrenir. '' bu hayvanlarda da böyle.ebeveynlerinden öğrenirler, doğadan öğrenirler. fakat bu demek değildir ki onlar da emek ve tecrübelerini sürekli biriktirip bir toplum kurup doğayı şekillendirmeliler. yani biz insanlar da bir süre sonra doğadan ve yaşadıklarımızdan şunu öğreneceğiz, insana en çok zarar veren şey erktir, toplumdur. daha sonra bu bilgiyi aktararak ve üstüne koyarak anarşizme doğru gideceğiz. mesela komunistlerin, sosyalistlerin mücadele anlayışıyla farklı değil. peki sadece bir kişi, örgütsüz bir anarşi nasıl olur da böyle bir ütopyaya ulaşabilir bu anarşizmin çözemediği bir yanılgıdır. şöyle ki: daha önce doğada tek başına yaşamayı deneyen düşünürler oldu - ki bu adamlar profesör ve belirli bir toplumsal statüleri vardı ve dışlanmış da değillerdi - ne oldu? adam basit düzeyde avcılık ve toplayıcılıkla ufak bir kulübede birkaç hafta yaşayabildi. neden mi? çünkü o güzel yoplumumuz sürekli onu gözetliyor, helikopterlerle kayda alıyordu. haliyle hem kalabalıktan hem de helikopter gürültüsünden, avlanamaz, uyuyamaz hale geldi. tek başına toplumla mücadele etmesi imkansız bir şeydi. peki anarşizm'in yükselişi ve yayılması nasıl olur? doğanın intikamı mı , toplumsal yapıları ve insanlığı yerle bir edecek doğal felaketler ve yeniden hayatta kalan sınıfsız bireyler mi olacak. bu bir teori. diğeri de büyük çaplı savaşlar sonucu bu teorinin gerçekleşmesi. şu an uygulanan şey ise bireysel bilinç ve mücadeleden öte değil. dediğim gibi bu nasıl çözülecek, nasıl bir mücadele geliştirilecek bu da anarşizm'in sorunudur. çözülemez diye kestirip atmak mümkün değildir.
-
- evet biri çözüm anarşizmde demiş. sonra anarşizm görüş değildir vs...örgütlenme muhabbetleri geçmiş. anarşi nin tüm tahakkümlere karşı çıkması gözden kaçırılmış.örgüt te bir toplum sayılır neticede.anarko-komünizm hiç işlenmemiş. anarko - ilkelciliğe ucundan değinilmiş.anarşizmin irdelenmesi konusunda sağlıklı geçmemiş bence. ama genel olarak başarılı buldum.