entarileri (3921)

@10 bende hiç yaşanmadı aslında. açıkçası dediğin olayı bilmiyorum. ama bi düşünebilirim sonra.

aynısı yine. hepinizi yaşatırım.

@8 biraz daha açıkla. su sıcaktır açıklaması yapmayayım şimdi.:D

neyse sen yolla konu başlığını günübirlik yazar haber veririm:D

abi biraz yoğundum geçen 2 hafta. dünden beridir sürtüyorum buralarda ama. pazara kadar buralardayım konu belirle yardıralım.

biletix.

sizin için seçtiklerim: cyrano de bergerac: 11 aralık perşembe,12 aralık cuma saat 20:00 mezarsız ölüler 14 aralık pazar saat 20:00 persepolis derdim ama bugündü o yazık:D

bence yeter, kızdırmayalım. sonra ilişki bitiren dev mektup gibi uzun uzun yazmasın lan?

resmen oyalamış, sorulan sorunun cevabını bilemeyen hoca gibi. ''dur oğlum birazdan gelecem senin soruna'' der ve ders çıkışı koşarak uzaklaşır.

behzat sandınız di mi lan. neyse hemen açıklıyorum: galeri.uludagsozluk.com/...

kadın kadındır, çiçek weepinbell dir.

@67 yanlış yere yazmışım asdasd.

gecenin son uplaması.

felsefe bana göre bilime neden ve niçin diye soran bir düşünme sanatıdır. sanat nedir ona gelirsek: sanat bana göre insanın düşüncelerini, ruh halini veya bir durumu, olayı yaratıcılık içeren bir yöntemle bir eser üretmesidir.

ne yancam lan. donun lan işsizler diye sönerdim.

@27 hastanesine göre değişir. devlette durum olsada özelde biraz daha iyi gibi. ama yine de sıkıntılar olmuyor değil.

var. iyi nedir kötü nedir? ahlak felsefesinin temeli. hadi bakalım.

işte yolu dediğim şeydir. altyapısı hazırlanmadan hayvan gibi öğrenci alırsan olacağı budur. hastaneyi genişletecen, branşlacacaksın ki çalışan sayısı her departmanda az olsun , elektronik sisteme geçeceksin vs...çok zor şeyler değil. hatta çok da gerekli şeyler. ama gel gör ki güzelim ülkemizde bir logar kapağı oraya 3 kişi düşüp ölmeden asla takılmaz.

abi kartlarımız var bizim misal. kartı basıp giriyorsun bazı yerlere, anestezi, ameliyathane böyle işliyor fakat poliklinik gibi günde binlerce hastanın girip çıktığı yere kart koymak sıkıntı. neticede hasta da oraya girecek. o poliklinik kapıları tamamen serbest geçiş bölgesi.

@21 sistemi yok. yarın gel geçir önlüğü sırtına , takıl profun peşine vizitte bi halt olmaz. neden mi? çünkü hayvan gibi kontenjan arttı. hoca öğrenciyi tanımıyor. u tanımıyor, ortam çok kalabalık. 5. senemde sınıfımda yeni tanıştığım adam var lan. yani her sabah da işe gelirken tutup diploma ne bileyim belge gösteremeyiz neticede. garip.

dotamı attım. şimdi sıra geldi tespite , eleştiriye. bir insanın bilgiye ulaşması engellenemez bence ve bilim de tekelleşmemelidir. yani herkes istediği her konuda eğitim alabilmeli. yani sahte 'un tıp fakültesinde gizli gizli derse girip ameliyatları izlemesi vs bence bunlar gayet anlaşılabilir ki sen, ben manav hüseyin emmi bile bunları yapabilmeli. öteki şekilde insanların eğitim hakkını engellemiş oluruz. fakat gel gelelim bunları uygulama noktasına: şimdi örnekteki abi'nin hasta baktığını ve bir kalbi elinde tuttuğunu öğreniyoruz. bu doğru mudur? tıp etiği hakkında da bilgisi olduğunu düşünelim. hastalara zarar vermemeyi de kendine ilke edinmiş biri diyelim ki diğer türlü bir sahte u tartışmak anlamsız. adam tedavi ediyor ve bunu doğru yapıyor fakat diploması yok. bu noktada elbette çeşitli etik tartışmalar olsa da benim görüşüm şudur: bence insan hayatını ilgilendiren tüm mesleklerde (ki fırıncılık, hekimlik, aşçılık, mühendislik, inşaat işçiliği gibi yüzlerce meslek dalı bu alana girer. girmeyen nedir derseniz cevap veremem.) belirli bir otorite size yeterli olduğunuza dair onam vermelidir. bir kişi kendini geliştirip doğru müdahaleler yapsa bile bu bilmeyen birine ön ayak olabilir. misal : www.hurriyet.com.tr/... adam zakkumun kansere iyi geldiğini bir şekilde öğreniyor ve kaynatıp içiyor. ya da başka herhangi bir bitkisel ilaçta da görülebilir bu. böyle yüzlerce uygulama görebiliyoruz. efsanevi saçma geleneksel yöntemleri de çoğunuz bilirsiniz. işte bu adamın yaptığı birilerine yol gösterebilecek olması açısından yanlış bence. peki senin yeterli olduğunu kim belirleyecek. misal bir mimar , mühendis büro açmak için gider tmmoba başvurur. diğer meslekler de meslek odasına başvurur mesleğe başlamak için. meslek odasının otorite olduğunu belirleyen kimdir diye de tartışabiliriz fakat günümüz şartlarında gerekli olan budur bence. yoksa ttb yi veya tmmobu kim otorite ilan etti? yarın ben de arkadaşlarımla toplanıp bir meslek odası kursam ve otorite olduğumu ilan etsem, insanlara ruhsat versem mantıklı olur mu?bir meslek odası birine yanlış ruhsat verdi diyelim bu onun otoritesini sarsar ama bir kalemde silinip atılabilir mi? bu konularda kararsızım.

ben bi dota atıp gelip okuyacam bir saat sonra yazdıklarınızı. hepinize dönecem ve size laflar hazırlayacam. hadi öptüm.

@9 yok alınmadım zaten. haklısın aslında bazı meslekler malesef kayırılıyor da neyse. diploma görüşü vs için teşekkürler. evet diğer yazar arkadaşlar da belirtsin ama genel olarak bilim'in tekelleşmesi konusuna ne diyorsunuz?