entarileri (384)

oklavayı getirdi ve vurmaya başladı küçük aliye. küçük ali ağlıyordu.

daha sonra bir dakika bekle beni burada dedi.

yarım saat sonra annesi ona banyodan hiddetli bir ses tonuyla seslendi. küçük ali çok korkmuştu. annesinin yanına gitti. annesi neden klozetin oturma kısmını kaldırmadan işediğini sordu ona sakince ve oturma kapağını kaldırıp ( göstererek ) bu şekilde işemesi gerektiğini, oturma kapağını bir daha çiş etmemesi gerektiğini söyledi.

çok çişi gelmişti. yeni taşındıkları evde ilk defa yapacaktı çişini. klozete gitti ve çişini yaptı. sonra pipisini 3 kere vurdu ve salladı pipisini. işi bitmişti.

dişimi yıkıyım da bari o sırada düşüneyim

sokuşlu işli hikaye istiyor musunuz ernest hemingway üslubu, stephen king kurgusu ile ?

hadsafhada içimden geldi

putuk bey kızgın :d

sözlüğün direğidir.

haxball da elime vermiştir.

hocanın malikanesine çıktım. 90 lık bir çıtır bana bakıyordu. merjaba efladığım bhen njasıl yardıncı olabğlğrm dedi. ve 4 cmlik yarrağımı ağzında bulması bir oldu kadıncağızın. işim bitince ahırın önüne gittim ve hocaya dedim ki : ı tim

dedim ki arkada bizi izleyen profesöre. hocam dedim ızı doğru durun tirtmeyin ızı. hah hah hah hah diye bağırdım. at korkmuştu. kaçtı. bir hamlede iplerimden kurtuldum ve intikam almak için hocanın üzerine koştum. ayağı yüzünden kaydı kadıncağızın kafasını çarptı yere bayılmıştı.

o anda bir ruh hastası hayvan sevici ile karşı karşıya olduğumu anladım. kaçmaya çalıştım ama nafile. bir tuzağa düşmüştüm. seyis uyuşturucu silah ile vurdu beni. bayıldım. uyandığımda bir ahırda çarmığa gerili vaziyette idim. burnum bir atın burnu ile yan yanaydı. nefes alıp veriyordu. nefesi iğrenç kokuyordu.

bana yağız ismini verdiği, doru atını gösterdi. işte kocam dedi ve hah hah hah hah diye çığlık attı.

çiftlik çok büyüktü. her evcil hayvanı barındırmaktaydı. gerçekten de bir hayvan sevici ile karşı karşıyaydım.

istersen gel seni çiftliğimde gezdireyim, daha ayrıntılı konuşuruz dedi ve sına bindik. yolda bana eğitim aşkından bahsetti ve öğrencileri için her şeyi yapabileceğini söyledi her şeyi mi diye sordum evet, her şeyi.

mesleğinden bahsetmesini söyledim.

bu mevsim de herkes gitmiş olur buralardan dedi. ben de kitaplarımla, hayvanlarımla baş başa kalırım dedi içini çekerek.

hoca 70li yaşların başlarındaydı. hoşqeldin evladımm dedi gözlüklerini dudak seviyesine indirip gözlüklerinin üzerinden bana bakarak.

şehrimizdeki fakülteye gittim ve prof. bir baytar hanımla görüşmek için kapısını çaldım.

zorlu sınav stresi bitmiş ve tercih stresi başlamıştı. en büyük hayalim baytar olmaktı.

bana güzelinden bir tavşan kıyafeti verdi. teyzeciğimin artık evcil tavşanı olmuştum. bana kakan gelince haber ver emi hihihihihihi diye güldü. ön dişlerimi çıkarttım ve kafamı ileri geri salladım. kulaklarım çok büyüktü.

tamamdır yiğidim aslanım dedi. yerde yatıyordum ve ağlıyordum. içeri gel üzülme dedi sana yeni kıyafetler vereyim.

hortumu aldı ve üstüme su tutmaya başladı. arada eğlencesine hortumun ucunu sıkıyor ve anüsüme tazyikli darbeler atıyordu. tahrik olmuştum.