entarileri (245)
- şu an parktalar hayat onlara güzel.
- görürsün olm daha 6 yıl var.
- feci kolpa o alttaki varolanlar kısmı.
- (bkz: tir git)
- 6 yıl sonra kendilerini ifşa edeceğim erkeklerdir.
- reserve alın dolacak buralar.
- üzdünüz lan beni.
- muhabbet bambaşka bir yerde mi dönüyor yoksa bu sizin normal haliniz mi lan.
- şanslıyım çünkü ellerim ellerinde anın tadını çıkarıyorum tüm benliğimle zaman su gibi akıyor seninleyken her yerde izin istiyorum tanrı dan seni bana bıraksın diye mumdan şimdiki aşklar, çabuk eriyorlar elbet bizim mutluluğumuzu hiç biri yaşayamayacaklar nedir beni sana bağlayan bu kadar tertemiz bir aşk yüreğimden yüreğine akar.
- abi eus tan aşağı doğru iki yanımda manita eus a kadar yürüyoruz. elimizde birer eus dikiyoruz vuhuuuuu eğleniyor ama nasıl eğleniyoruz var ya tüm eus bizim anasını satayım. eusluğun nirvanasındayız. euslardayız unutulduk aldatıldık vesaireus vesaireus. neyse işte bir baktık köşede bir eus önünde de euslar sıra almış kapıda da kadabayı tipli eusun biri eussuz girilmez diye yanında eus olmayanları almıyor içeride dişi eus erkek eus sayısını eşitlemek babında hani. ama görsen var ya içerideki eğlencenin eusu dışarıya kadar geliyor. tüm kapı önü eusları içeri euslarına imreniyor. kapı kolu dalyan eus bizim arkadaş eus un tanıdığı çıktı gittik selam verdik torpille eus kapısından girdik. aga ortam var yaaa tam bir eus. yanıyo heeaaa. kızlar çekmiş minileri eus eus dolaşıyor. herkes kodaman herkes zengin i herkes eus. neyse bir 8 eus shotladım. ondan sonra vıp eus a gidip dişi eusları yedim yedim yedim. euslarla kal. esenle.
-
- bir başkadır eustass olmak, kah okyanus mavisi, kah güneşin sarısı, rocco nun sevişmeleri, çaya atılan 2 adet şeker yahut cağ kebabının damla damla akan yağı. zordur eustass olmak, dust ta doğduktan bir kaç saniye sonra kapı aralığından awp ile vurulmak, domatesin en iyisini seçeyim derken tezgahta tüm çürükleri toplamak, caddenin başına geldiğinde yeşil ışığın kırmızya evrilmesi. bir civil civilliktir eustass olmak, anlamsız, kifayetsiz, terbiyesiz, korkusuz, yakışıklı, karizmatik, çağla şikel, tost ve kasımpatı çok güzel bir çiçektir. eustass ı anlamanız için onunla sevişmeniz gerekmez, onun fikirlerini, yazılarını okumanız yeterlidir fakat yine de sevişseniz iyi olur. çarşı grubunun eustass için yaptığı o müthiş tezahürat ile yazıyı sonlandırıyorum: eustass olunmaz eustass doğulur, eustass olmayanlar...
- hitler in almanlıktan keyif alması neyse, şeker kız candy nin kaşarlıktan aldığı haz kadar, öyle ki, nerde acı patlıcan ı çalan bir kırağı görsem, kasıktan dize kadar, fener gel bize kadar, pizza sürmek gibi, lahmacunu kebaba sarıp dürüm etmek gibi, portakallı ördeğin yanında şalgam içmek gibi bir başkadır eustass lığın keyfi, anne terliğinin ıskalaması, babanın 50 istemişken 100 tl vermesi, küçük kardeşin su getirmesi, böyledir eustasslık keyfi, metroya indiğiniz gibi taşıtın gelmesi, taşıt dedim aklın karıştı biraz değil mi, nöronlar sinapslar hepsi montaj hepsi fesli tayyip seni hiç sevmiyorum lan. böyledir eustasslığın keyfi.
- olm siz mala bağlamışsınız benden söylemesi. ağır rahatsızlık var.
-
- öyle aman aman bir içeriği ve yazı kalitesi yok lan buranın. sadece fikir güzel tema orijinal ama fazlası değil yani. bence kendinize çeki düzen vermeden reklamını yapmayın pek buranın. ileride sağlamlaşırsanız kendinizi tanıttığınızda bir önyargı olmasın. abi ne sağında ne solunda bir interaktiflik gözükmüyor. fedakarca kendimi paraladım ama onda da bişiy çıkmadı.
- sorsak çok eski sözlük felan filan. ulan neye tıklasam yok. şudur
- olm zaten hiçbir kadına seks unsuru olarak bakamıyorum. empati yapıyorum. benim ona verebilecek seks olarak bir halt yok. yani obezitenin doruklarında, 2 adım ata nefesi kesilecen ucubelikte nirvana bir adamım. karşımdakinden bir kate uptonlık beklemek yanlış olur. böyle böyle fikir mastürbasyonuna yöneldim. çirkinlik şahsımdaki fikri hazları arttırmamı sağladı diyebilirim.
- abi de.
- doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi: burada ünzileler var. gayet makul fiyatlı hem küçük yaştan alım yaptığınız için uzun vadede getirisi iyi oluyor ayrıca sade am ihtiyacınızı değil bulaşık, çamaşır yemek gibi bilimum hizmetleri de var. feodal düzen sağ olsun. amın en ucuz ve temizini buradan bulabilirsiniz ayrıca küçük bir kızın travmalar eşliğinde psikolojisini bozarak ilerde kendinize köle yapma imkanınız var. akdeniz bölgesi: bu bölgedeki am hem ithal hem de ucuzdur. eğer öyle olmasa idi alanya daki tiri tan apaçi kırması barmen bozuntuları baltık denizi devletler konseyi ne mensup milletlerin hatunlarını çatur çutur götüremezdi. iç anadolu bölgesi: burada genellikle cemaat devreye giriyor ve size en uygun amı ulema seçiyor. avantajı düğün masrafları dışından amın size neredeyse bedava gelmesi dezavantajı ise kutudan çıkan ürünün tam bir muamma olması. sonuçta sizin seçtiğiniz bir am değil ne çıkarsa razı olacaksınız. bu size ters gelebilir fakat tamamen arz-talep dengesi ile alakadar. bölge insanı güzel am değil de helal am talep ediyor. zaten bu sebeple alımlar cemaatten yapılıyor. ege bölgesi: ülkemizde fuckbuddy kültürünün büyükşehirlerimizden sonra en yaygın olduğu bölgedir. ayrıca izmir gibi güzide bir laik, kemalist az okumuş çok gezmiş güzel kız üretim fabrikasının olduğu yerdir. bir kaç atatürk dövmesi, gençliğe hitabenin ezbere bilinmesi ve batı özentisi bir giyim tarzı buradan taptaze amlara gayet makul (1-2 ısmarlanacak bira, prezervatif vs.) bir bütçeyle ulaşmanızı sağlayacaktır. eğer kaliteli bir am istiyorsanız yanınızda görünür biçimde nutuk taşımanız (otobüste dolmuşta ya da kafede filan) ve bira tercihinizin tuborg olması gerekiyor. karadeniz bölgesi: işte am piyasasında kalitenin ve ucuzluğun buluştuğu yegane bölge! karadeniz in en büyük avantajı komünist rejimin izlerini hala taşıyan ve fakirlikten bir türlü kurtulamamış gürcü amlarına sahip olmasıdır. ucuz ve kaliteli gürcü amlarını istanbul da meye kalkarsanız artık kaşarlaştıklarından epey para ödemek mecburiyetinde kalıyorsunuz fakat karadeniz bölgesi ürünün daha ilk defa açıldığı yer olduğundan burada aynı amı hem de 4 te 1 fiyatına ebiliyorsunuz. marmara bölgesi: ya trakya bu ülkenin am cennetidir beee. daha ne diyeyim.
- böyle saç baş dağınık, hatta bir kere müşterim ``olum senin berber paranı ben karşılıcam.`` filan demişti, üzerim ütüsüz, sakallar saçma bir halet-i ruhiye içinde, ayakkabılar boyasız böyle yolda görsen kaldırım değiştireceğin bir adamım. bakımsızım. bir kadına bunu yakıştıramıyorum. bunun yanında bıyıklı kadın görünce iğreniyorum. ha onunda bakımsız dolaşma hakkı yok mu? benim varda onun neden olmasın? olmasın lan olmasın. bir kadının bakımsız dolaşma hakkı olmasın. kolları bir karıncanın kaybolacağı ıssız bir orman gibi olmasın, sakalları olmasın, bıyık bırakmasın illa bırakacaksa böyle keçi sakal filan bıraksın hani bıyıklar aşağı doğru inerek çenede birleşiyor ya o. hiç olmazsa gülerim böyle komik olmuş olur bir işe yarar. bir kadının bakımsız olmaya hakkı yoktur. bu seçimde oyunuzu bana verirseniz tüm bıyıklı kadınlardan sabun yapacağım. tek vaadim bu.
- he ya netten idi.
- olm kız zaten 30 küsur yaşındaydı şimdi tam hatırlamıyorum da yaşını 34 mü 36 mı ne öyle bişiy. benim yaşı öğrenince sanırım o zamanlar 21 filandım pek hatırlamıyorum) bırakmıştı sohbeti. ama o zaman koymamıştı hea. yaşım yüzünden terkedilişim. sadece bu ilk andaki koymuştu. onda da yanlış anlaşılmaymış işte.
- şimdi tabi aşığız ya delicesine. kelebekler bağırsağı yolunu bulamayıp midenin anasını iyor durumları. işte o vakitler saatler süren bir sohbette bir anda sessizlik ve benden giden tuğla gibi bir mesaj. el cevap ''engn uykusuz lap top başında uyumuşum büyütecek ne var yaaaa'' idi. şimdi bunları iyi ki arşivliyorum. o vakit ki duygusal boşalımlarıma gülüyorum. mesaj şudur efenim: şimdi böyle habersiz gitmeceler var ya. şu mesela. arzu ben kimseye sıkkınlık, bıkkınlık yahut acı verecek gaddarlığa dek yoğrulmadım. belki ilerde yaşayacaklarım beni böyle çekilmez bir adam yapacak ama eminim ki şu an öyle değilim. küçük bulutlarlardan zatürreler kapacak kadar da zayıfım. zayıfım yahu ben. iki kelimede yıkılacak, gözden akan bir damla yaşa teslim olacak, egoist katakulileri düşünmeden cümleye ilk anlamıyla inanacak kadar zayıfım. şöyle bırakıp gitmeler zedeliyor beni. belki hayata karşı gaddarlaşacak kadar etkilemez fakat bir nebze daha yaklaştırır güvensizliğe, bir tuğla daha koyar insanlarla arama. inanırım ya ondandır hep. kaçmak korkaklıktan değil, boşuna zarara uğramamaktan. iyisi mi ben kaçayım. sonrası zarar. sohbette dahi terk edilecek kadar ruhsal vebaların haketmeyişlerine sitem ederekten voltayı almak. ben şikayet edebileceğim tanımadıklarımdan olursun dedim ama yanlışa koymuşum cebimdeki tüm gecelerin değerli zamanlarını. bu insan kumarında da bir kaç uykusuzluğumu kaybettim. sevemedim kaçmaların yöntemini. uymuyor bana. arzu, ben yalnızlığını iliklerime kadar yaşamaktan kazandığım tecrübe ile yaklaşıyorum herkese ve hep aynı benzemeyişlerden ötürü sessizce çekip gitmeler kalıyor hesabıma. teşekkürler kadın. dilerim ki tanrı dan sevilmediğini düşündüğün tek bir gece hüzünle koyma başını yastığa. narin olana değer verenlerin koynunda ısın huzurla. iyi oldu bu sebepsiz ve değersiz gidişin. iyi geceleri temennisini çok gördüğün bir sohbetin sonlanışıyla bana da demen yürekten.
- e ben de direkt koyuyorum açılmıyor link.