yalnızlığını sevmeye başlayan insandır. yalnızlığıyla flört eden insandır. kendini teselli eden insandır. kendini kandırmaya çalışan insandır. kendini telkin etmeye çalışan insandır.
Dört bir yanı camdan, okyanusun içinde bir ev yaptıracağım kendime.
Annemin her günki repliğidir efem. Hava güzel olsun ya da olmasın, annemin benim dışarı çıkmam konusunda teşvikidir sadece sanırım.
Eline minicikken bir bebek verilip haydi bunu uyut, büyüt, kocanı bekle gibi bilinç altı kalıplarıyla büyütülen bir kadının mağruz kalacağı, ilerleyen yaşlarında toplum baskısıyla daha da mutsuzlaştırabilecek, toplum sorunudur aslında. Bundan 2 sene önce evlenmeye hiç sıcak bakmayan bir kadın olduğum halde, sebebini anlamadığım depresif ruh haliyle önüne oturduğum psikoloğumun bana söylediği sözlerle şoke olmuştum. Alt benliğimde, hala evlenmediğim için, çocuk sahibi olmadığım için mutsuzmuşum .Kahkahalar atmış, hiç öyle bişey yok demiştim ki ben öyle hissetmiyordum. Evlenme fikrine ben bu kadar uzakken, yaramaz bilinç altımın bu dürtüyle beni mutsuzlaştırması kontrolüm dışında bir durumdu sanki. O işler öyle olmuyor işteyle başlayan cümlesini şöyle devam ettirdi benim Psikolog ; Bilinçaltın senin duygu-davranış kalıplarını belirleyen bir arşiv odasıdır, oraya kaydedilenler bugünkü duygularını ve davranışlarını % 90 oranında belirleyen bir mekanizmadır. Yeterliydi bu açıklama. Yaşadıklarınız, sizi siz yapar. Birini yargılamadan önce yaşadıklarını, deneyimlerini gözden geçirmek gerekiyor öyleyse.