entarileri (3873)

he işte komaya sokunca da böyle konuşacaksın pratik yap.

ne şakası lan papüçülo. yazmayacaksın diyorum bitmiştir.

behzat çaylaklıktan çıktın mı lan

gereksiz. antrenmandan önce sert bir filtre kahve ondan daha çok fayda sağlayacaktır.. eğer tıbbi rahatsızlığı olan yoksa: ağrı kesici+ filtre kahveye 5-6 tatlı kaşığı eupnase koyarak kalbini götünde attırabilir. tavsiye edilmez. ev de denemeyiniz.

erler dostu. net biftek.

siteyi şakalar ve komiklikler facebook grubuna çevirip öyle deneyelim bir de.

öneriniz nedir

hüdapar'da pompalılar susmaz ki akhi. as sa derken 3 kişi ölüyor.

moruk hüdapar merkez binasında mısın? as

kahroldum.

sağ ol çok beğendim.

kazıt onurlu yaşa.

sevilden diesel fuel for life al geç.

tuzruhu canım geceleri yatarken takar ama sokağa öyle çıkamaz :)

kutup imkanım olsa yaparım haha. ama ben alex değil aziz koyardım. 1-babam 2-aziz yıldırım

kutup kendimi bildim bileli holiganım. isteyen izlemesin. benim çocuğum doğduğunda alacağım ilk şey nüfus cüzdanı ve fenerbahçe formasıdır. yani benim için yok.

albino cassius x www.youtube.com/...

ee aig napak napalım ? banka oturup şike yapmadan sıcak iklimlere yönelen kuşlarımı izleyelim . bütün hafta işte beyni ilen adam nasıl deşarj olacak. kitap mı okuyalım bunun yerine tiyatroya mı gidelim yalandan. her gün milleti dinliyorum bir de para verip mi dinleyeyim. senin söylediğin yüzyıllardır bilnene bir şey sektör çünkü bu. 300 milyon kişinin takip ettiği şampiyonlar ligi bile böyle dönüyor. izlemekten başka çaremiz yok zaten anca böyle muhabbet ederiz.

şu saatten sonra fenerbahçe alacağı her farklı skorda, rakibin hatası yüzünden attığı her gol sonrası buna maruz kalacak. düşünsene futbolcu ve ya teknik direktörsün her maç sonrası bu ithamlarla karşılaşıyorsun. psikolojin yerle bir olur, olmayan baskıyı kendince yaratırsın. vakti zamanında kafaya oynayan takımların bu baskıyı hissetmemesi normal çünkü sosyal ağ dediğimiz çevre bugün ki kadar geniş değildi. basın yayın vs. ne dönüyorsa kişiler arasında kalıyordu. ki ta ne zaman yapılan şeyler bu gün anca itiraflarla öğreniliyor. fenerbahçe şike yapmıştır yapmamıştır bunu bir kenara bırakırsak, üzerine bu kadar düşülmesinin sebebi aziz yıldırım diye bir adamın çıkıp yoktan var etmesidir. aziz yıldırımın geldiği ilk günden şu güne kadar açın bakın ne yenilikler yapılmış kulüp ne seviyeler atlamış. hala daha atlamaya devam edecektir. düşünsene her şey iyi gidiyor ligi domine etmişsin avrupada ilerliyorsun, yaptığın transferleri, aldığın maçları sorgulayan yok, federasyon senin camiandan oluşuyor. sonra bir adam çıkıp kafa tutuyor herkese indirmek için her şeyi yaparsın di mi? lig zaten hiç bir zaman temiz değildi lakin fenerbahçe'nin bu sonuçlara maruz kalması bu yükselişi yediremeyenler yüzündendir. bu gün oo drogba oo sneijder diyenler az bir araştırıp nasıl bir bataklıkta olduklarını görsünler. fenerbahçe'lilere tek söyleyeceğim sezonun bitmesini bekleyin. şu an eli kolu bağlı bir kulüp bir şeyler yapmaya çalışıyor ama ipler çözüldüğünde hak ettiğimiz yerlere geleceğiz. lucescu diyorlar bir arkadaştan duydum..

87 sonrasının türkiye futbol federasyonu hakkında konuşması yasaklanması lazım. istisnaları can alıcı sorularla belirleriz :/

1996-97 sezonu beşiktaş ve galatasaray arasında nefes kesen bir şampiyonluk yarışına sahne olmaktadır. önce van deplasmanında sergen’in kullandığı serbest atisi barajın içindeki bir vanspor ’lu oyuncunun voleybolcuları kandıracaksan bir smaçla kesmesini, o anda gözüne tesadüfen kar suyu kaçan hakem metin tokat göremez! liglerin tamamlanmasına birkaç hafta kala iki ezeli rakip birbirleriyle karsılaşırlar. maçı beşiktaş kazanırsa buyuk lig yarışında avantajlı konuma geçecektir. fırtına gibi oyuna baslayan siyah beyazlılar ilk yarıyı 1-0 önde bitirirler. ancak maçın ikinci yarısında sahneye hakem ahmet çakar çıkar. daha ilk dakikalardaki bir beşiktaş atağında amokachi ile bülent korkmaz çarpışırlar. anlaşılmaz bir kararla bu pozisyon sonrası amokachi kırmızı kartla cezalandırılır ve beşiktaş ikinci yari boyunca 10 kisi bırakılır. bu da yetmez, maçın son dakikalarında alpay’la hakan sukur’un topa birlikte yükseldikleri bir pozisyonda galatasaray lehine penaltıya hükmedilir. mac 1-1 sonuçlanır ve beşiktaş hakem kararı ile önemli bir avantajını yitirir. sonraki haftalarda da benzer hakem uygulamaları süregelir. 1-1 devam eden galatasaray – istanbulspor maçının 94. dakikasında, ceza sahasını gördüğü anda havuza atlarmış gibi balıklama atlayan arif’in pozisyonuna hakem vahap beyaz penaltı çalar. orta hakem beyaz penaltıyla cezalandırdığı bu pozisyona en az 40 metre uzaklıktadır ve pozisyonu kesinlikle görmeden kararını vermiştir. galatasaray bu maçta da hakem kararıyla galip gelir ve şampiyonluk yolu iyice açılır. ertesi hafta futbolseverler beşiktaş tribünlerinin ‘’parayla şampiyonluk ne kadar kolay...’’ diye baslayan ve ‘’ vahap beyaz, ahmet çakar, galatasaray..’’ uyaklarıyla devam eden yeni bestesini dinlerler. melodinin orijinali sezen aksu’ nun ilk donem parçalarından‘’olmaz olsun’’. aksu’nun ilk 1979’ da seslendirdiği bu parçanın üzerine sarı kırmızılı ezeli rakiplerimizin bu günlerde kendilerine göre söz yazıp ‘’gerçekleri tarih yazar, tarihiyle galatasaray...’’ sekliyle söylediklerine bakmayın siz. doğrudur, tarihte uefa kupasını yazmaktadır. ancak ayni tarih malatya’lari, denizli’leri, doğan marka otoları, 8-0’ ları, kaleci zalad’ları da yazmaktadır. asil önemli olan geçmişine donup baktığında yüzünün kızarmaması, vicdaninin rahat olmasıdır.

kaleye sokarım seni.

rahat ol toprağını da ben atıcam.

seni denedim oğlum. boş bulduğun mezara giriyorsun ama mezarın hazır aslanım!