buyur ben beşiktaşlıyım. soru(n) ne ?
küçükken ıslıkla çalardım parçalarını. hoş hala çalıyorum ama küçükken daha iyi çalıyordum
eyvalla hocam, sağolasın. aldım listeye.
kuramları üzerine hiç film olmaması gerçekten ilginç değil mi lan? yoksa var da ben mi bilmiyorum?
ne yapar, ne yapmak, neyi değiştirmek istersiniz? gerçekten merak ediyorum. saçma sapan geyik fentezilerinizi lütfen yazmayın. sağda açılmış olmasına rağmen ciddi bir başlıktır bu. en azından benim için. mesela ben olsam... 1. emekliliği gelen öğretmenleri saniyesinde emekliye ayırırım. 2. hem öğretmene hem öğrencilere, belli kurallar dahilinde saç-sakal, kılık-kıyafet serbestliği getiririm. 3. öğretmen alımlarında, psikolojik yeterlilik testi uygularım. 4. olabildiğince görselliğe ağırlık veririm, görselliğin dibine vurmaya çalışırım -ki bu yapılıyor yavaş yavaş akıllı tahtalar ile. siz ne yapardınız ?
kendime değil, bi arkadaşa. radyo tv sinema bölümü mezunu. tecrübesi falan da var 3-5 senelik. öncelik ankara olmazsa istanbul da olur. aklınızda kulağınızda olsun, ne olur ne olmaz.
yanında o yemeği yapacak kişiyi de verirseniz her türlü tutar o iş.
aynı
un laciverti.
işmek kelimesi "sik"ten türediği için kaba; sevişmek kelimesi de "sevmek"ten türediği için daha böyle narin falan gözüküyor. bu nedenle de kızlar sevişmek tabirini tercih eder daha çok. yoksa ikisinde de olan şey aynı.
gökyüzünde süzülen üzgün kaplumbaga ikisinde de bluetooth aygıtlarını göster, görünür ol seçenekleri işaretli ama ikisi de birbirini görmüyor
telefonum bilgisayarımı görmüyor bluetooth dan. ayarlarını kurcaladım. her şey normal gözüküyor ama görmüyor yine de ?
annemle kardeşime çiçek göndericem. çiçek sepeti dışında denediğiniz güvenilir site var mı ?
evet haneke'nin filmi. adamın boğazını ustura ile kestiği sahneden bahsediyorum.
söz konusu kan akıtma ise "cache" yi tek geçerim. izlemişsen zaten, söz konusu sahneyi hatırlarsın ve bunun yanında tabi ki tarantino
2 filmini izledim. "the fly" ve "şiddetin tarihçesi" fly efsane bir film zaten ama şiddetin tarihçesi 5 para etmez.
o maçlar yatarsa seni burda naparlar, naparız onu da düşündün mü:)
noviembre
bjk ye laf atıp da bizi tartışmanın içine sokmayın... zira biz sizlerle tartışamayız. çünkü sizin uefa kupanız var evet :D
yaptın mı bilmiyorum. yapmışsan bunu yazmadım farzet ama ben yerinde olsam digitürk ü arayıp sorardım durumu. en temiz bilgiyi oradan alırsın.
boynumda, ensemde ve kürek kemiklerimde bi ağrı var. muhtemelen rüzgar değdi. ilk başlarda ben de önemsemedim, kulunçtur falan dedim ama 1 haftadır geçmedi hala bu. voltaren sürüyorum, sıcak pres uyguluyorum. bu şekilde bi süre rahatlıyorum ama hep geçici iyileşme sağlıyor. böyle nasıl desem, boynumu sağa sola ya da aşağı eğdiğimde ağrı yapıyor. ne olabilir ki bu ya
@14 benim karşı çıktığım şey, tahakkümlerin hepsinin yıkılıp yıkılmaması değil. ha ben bu kalıplara karşıyım. bazısı yıkılabilir, bazısı yıkılamaz. bu ayrı bir tartışmanın konusunu oluşturur. benim söylemek istediğim daha kestirme ile şudur: birçok kalıbın içinde yer alan, bunun farkında olmayan, farkında olsa dahi bunlardan kurtulmak adına tek küçük bir hareket yapmayan kişilerin kendilerini anarşist olarak nitelendirmeleri. ve daha da garibi kendilerini anarşist olarak nitelendirirken dahi kendilerini yıkmayı düşündükleri kalıpların içine hapsetmeleri. o kişilerin kendilerine anarşist demelerini sağlayan şey de karşı oldukları sistemin kendisi. yani sisteme karşıyım derlerken bile, sistemin yanındalar aslında.
drjivago bunu bilmiyorum, kendimi anarşist olarak tanımlamıyorum ancak elimden geldiğince kurallara ve kalıplara karşıyım. bu beni anarşist yapar mı, açıkcası umrumda değil. kısaca şuyum ya da buyum demiyorum kendim için. kalıpların evet bence de belli sınırları vardır. anarşizmin belli kuralları ve sınırları olup olmadığı konusunda kesin bir şey diyemem ama bunun cevaplarını bakunin de bulmak mümkün olabilir bir nebze. ancak kendisini anarşist olarak tanımlayanların da bu adamı okuduklarından son derece şüpheliyim.
@3 bu güzeldi.
anarşistler kural tanımam, kalıp tanımam diyor ama kendilerine anarşist diyerek kendilerini bir kalıbın içine otomatik olarak sokuyorlar. işte ben de bunu anlamıyorum.
maçın saat 10 da olması elimi kolumu bağlıyor. aksi takdirde düşünür, gitmeye çalışırdım ama bu şekilde bilet fiyatı kadar yol parası verme durumum var :(
sen kaç senedir ordasın sky