entarileri (2115)

  1. hangi konuda?
     
  2. bilgili olmak demek eğitimli olmak anlamına mı gelir ?
     
  3. ego derken, bencilliği kastetmiştim. neden zıt değildir ?
     
  4. insanın egosu düşünüldüğünde, insan eğitilebilir bir canlı mıdır
     
  5. önemli olan tükürmek/tükürülmek değil. yüzüne tükürüldüğünde secdeye yönelecek insanlar olduktan sonra tükürsen de fayda etmez, etmiyor ve etmeyecek.
     
  6. söyle gitsin. seviyorsa zaten kabul eder. sevmiyorsa kabul etmez. eğer aşık gibi sevmeyip de kardeş gibi seviyorsa arkadaşlığa devam eder. ona da değer vermiyorsa arkadaşlık da biter. e zaten sana değer vermeyen insanla ne arkadaşlığını sürdürecen sen de siler geçersin.
     
  7. şu iki eleman konuşmaya başlamadan önce çalan şarkının adı neydi ?
     
  8. az önceki şarkının adı ne. şu iki eleman konuşmaya başlamadan önce çalan şarkının adı neydi ?
     
  9. bu mudur yani şimdi olay?
     
  10. bu adama katılacağım pek aklıma gelmezdi ama katılıyorum + rep
     
  11. niye mutsuzsun
     
  12. bi organizasyon falan yapılmıyor mu lan sözlükte? hadi diğer yerler neyse ama açıkcası buradan umutluydum ben.
     
  13. kişisel olarak cevaplamam gerekirse, ben insanın hemen hemen bütün davranışlarını anlamlandırabiliyorum zaten. bir insan düşünüp düşünüp anlayamayınca sinirleniyorsa bence daha okuması gerekenler var demektir. tabi bu düşüncelerimin ya da anlamlandırdığım şeylerin hepsinin safsata olması ihtimali de söz konusu. hepimizin düşünceleri gibi. ama ben kaliteli bir hayat sürdürecek kadar bildiğimi düşünüyorum. bu da bana yetiyor zaten şimdilik. ha tabi ki astronomiden, uzakdoğu edebiyatına kadar bilmediğim daha dünya kadar şey var. ama zaten ilgilendiğim şeyler konusunda kendime yetecek kadar bildiye sahip olduğumu düşünüyorum. yetmediği noktada da gerekli takviyeleri yapıyorum kendime. edit: tekrar iyi geceler:)
     
  14. hacım ben zaten kitap okumak, insanı güzel insan yapar demiyorum. tam aksini savunuyorum. yani kitap okumakla güzel insan olmak arasında bir bağıntı yoktur diyorum. bu nedenle de elinde birçok kitap, roman olan üniversite öğrencilerini ve siyasileri örnek verdim zaten. güzel insan yapamıyorsa da ki yapamıyor, ben insanın bakış açısı değişmese de olur diyorum. yani odun, sadece başka bir açıdan bakarak odun olacaktır. çünkü odundur o. yani güzel insan değildir. güzel insanın da kitap okumaya çok ihtiyacı yoktur. çünkü zaten güzeldir. niçe gibi olmasına gerek yoktur o adamın. tabi bu benim bakış açım. güzel insan olmayı, bilgili insan olmanın önüne koymamdan ötürüdür. ancak bunlar bu gecelik son cümlelerim olsun müsaadenle. çünkü yarın erkenciyim ve uyumam gerekiyor. muhabbet için teşekkür ediyorum. eğer bir kusurum, eşşekliğim olmuşsa da özür diliyorum. iyi geceler/uykular diliyorum.
     
  15. tabi ki kitap okumadım demiyorum ben. hatta hala ara sıra okuyorum ama bu benim için çekirdek çitlemekten farksız bir eylem. bir şey beklemiyorum. başka hayatlar tanımak için ya da gerçeklerden uzaklaşmak için değil. sadece öylesine can sıkıntısından. zaman geçsin, laf ola beri gele muhabbeti yani.
     
  16. türkiyede okuma oranının ne kadar düşük olduğunu biliyorum. ama ne yani şimdi üniversitede her gün elinde bir romanla gezen gençlerin hepsi birbirine sevgi ve saygı çerçevesinde mi yaklaşıyor? yani kimse aslında birbirini sansür meye çalışmıyor ünilerde? kimse sevgilisini başkasıyla aldatmıyor ünideki gençlerin öyle mi? ya ünileri bir yana bırak, televizyondakilere bak, siyasilere bak, okudukları kitapları okumaya ömrüm*2 yetmez. ama ne durumda oldukları ortada. ve tekrar ifade ediyorum: istersen 50 bin tane kitap oku, ölürken nasıl hissedeceğini bilemezsin. çünkü duygular kişiseldir. kişisellik. herkese göre de değişir. o yazarın bilmem ne şekilde hissetmesi, senin de o şekilde hissedeceğin anlamına gelmez. e ben de ondan bahsediyorum. amacın güzel insan olmak olması gerektiğinden ve bunun kitaplarla sağlanamayacağından bahsedyorum zaten sabahtan beridir.
     
  17. farklı şeylerden bahsediyoruz hacım. ben güzel insan olmaktan bahsediyorum sen bana psikoanalizden bahsediyorsun. psikoterapi yapman, seni güzel insan yapmaz.
     
  18. @57 estağfurullah, ne demek, bilakis ben özür dilerim. @54 eğer zaten istediğin hayat oysa -ki insan zaten istemediği bir şeyi neden öğrenir, içine girer bir daha neden çıkmak isteyesin. aslında işin aslı şurası ve benim anlamadığım nokta: kitaplar farklı bakış açıları gösterir, şunu öğretir, bunu öğretir, şöyle güzeldir, böyle güzeldir. keza dışarıya bakıyorsun otobüste metroda her yerde herkesin elinde bir kitap. sürekli okuma telaşı, bir şeyleri öğrenme telaşı içinde. ama yine aynı sokaklara bakıyorsun her yer davar, her yer birbirini sansür meye çalışan insanlar, her yer dibine kadar ikiyüzlülük, herkes tamamen yüzeysel bir yaşam...hani sözüm meclisten dışarı ama benim kitap okumak üzerine tartıştığım tek kişiler de siz değilsiniz. kitap okuyan dünya kadar kara cahil insanla da tartıştım. peki kitaplar bu kadar iyi ve güzel şeyler aşılıyorsa, neden etrafta bu kadar davar var? neden bu kadar serseri? yani tüm suç kitap okumayan, niçeden şopenhaurdan anlamayan köylülerin mi tüm suç? kalıbımı basıyorum ki daha bir tane filozof ismini bilmeyen dünya kadar köylü, kütüphaneler devirmiş çok insanı cebinden çıkarır. o halde soruyu baştan alalım: bu baştacı ettiğimiz kitaplar ne işe yarar ?
     
  19. @51 ben yeterince kitap okuduğumu düşünüyorum vakti zamanında. ama yine de bu uslübun hoş değil. kitap okuyarak bu uslübunu elde ettiysen, kitaplar pek de işe yaramamış demektir.
     
  20. @49 tabi ki 3 günde öğrenemezsin. ama öğrenmek istiyorsan o ortama girmenin ve tabiri caizse yavaş yavaş kaşar olmanın bir yolunu bulursun. eğer gerçekten istiyorsan. onu öğrenmek istemiyorsan da zaten girmezsin. ama öğrenmek istemediğin bir şeyi neden kitaptan okuyasın? tamam öğrenmek istedin ve okuyorsun. neden gerçeği başkasının gözünden görmeyi tercih ediyorsun? tekrar ediyorum: o ortamlara girmenin kolay olmadığını biliyorum, adamın götünü çizerler. sanki o ortamların kaşarıymışım gibi konuştum şimdi ama...istiyorsan bunu yapabilirsin. 3 ayda yaparsın ama yaparsın. çünkü istiyorsun.
     
  21. @48 felsefe yaptığımı zannetmiyorum. felsefe yapıyorsam da bunun farkında değilim. ama yaşamımızı hızlı bir şekilde yaşamamız ya da detayları es geçimizin, "neden kitap okuyorsunuz" konusunu parçalayacağını düşündüğüm için cevap vermedim. her ne kadar hayattaki her şey iç içe geçmiş olsa da bazen konulan ince sınırların, aynı konuda kalmamız için yararlı olacağını düşünüyorum. o nedenle şe ettim. yoksa o konuyu da başka zaman başlık açarsan onu da konuşmak isterim tabi ki, neden olmasın.
     
  22. @46 anlamadım. uyuşturucu ve fuhuşla ilgilenmiyorsan zaten onu neden kitaptan okuyasın ki? eğer ilgileniyor ve öğrenmek istiyorsan da gider ve öğrenirsin oradaki hayatı? kaldı ki yazarın o beyoğlundaki hikayeyi yaşadığını nereden biliyorsun? belki de kurguladı? belki de o yazdığı gerçekle çok da uyuşmuyor? bunu nasıl bilebilirsin ki... ve dediğim gibi ilgilenmiyorsan neden o konunun anlatıldığı kitabı okuyasın? ilgileniyorsan da neden gidip kendin görmüyorsun?
     
  23. @41 bunun için yorum yapmayayım. zira orada söylediğin konulara dalarsak şu anki konudan uzaklaşırız. o biraz daha felsefeye, varoluşa giriyor, onu şimdilik es geçelim. @43 roman okurken kimsenin bedenine girip yaşandığına inanmıyorum ben ya da varsa da bunun aynısını dışarıda da yapabiliriz. eğer bunu yapamıyorsak da, az önce bahsettiğin detayları kaçırmaktan, hızlı yaşamaktan vb. sorunlardan dolayı. yoksa aynı olayların ben dışarıda da olduğunu düşünüyorum. bir garsonun hayatı okunarak empati yapılacağına inanmıyorum ben. bir garsonla empati kurulmak isteniyorsa yapılması gerekenin, gidip bir lokantada garsonluk yapmak olduğuna inanıyorum ben.
     
  24. daha fazlasından haberdar olmanın yolunun kitaptan geçmediğini ifade etmeye çalışıyorum ben de. benim sorum yazarlar neden yazıyor değil? herkes yazar. al şimdi de ben yazıyorum. kendini ifade etmek istersin ve yazarsın iyi ya da kötü bir şeyler. ben o yazılanı senin neden okuduğunla ilgileniyorum. ben neden okuyorum buradaki yazıları? öylesine zaman geçirmek için, canım sıkıldığı için. yani çekirdek çitlemek ile buradaki yazıları okumak arasında benim için bir fark yok. ha sen de bunu diyorsan, yani sen nasıl ki çekirdek çitlemekten keyf alıyorsan ben de kitap okumaktan öyle keyf alıyorum diyorsan, zaten buna diyeceğim bir şey yok. ama senin daha haberdar olmadığın yüzlerce binlerce insanı ne yapacağız, nereye koyacağız? ben zaten sana gidip de taksi durağına adamın hayatını sor demiyorum, aman yapmayın, döverler adamı :)
     
  25. @37 senin bahsettiğin şey, hayali bir arkadaş. kafanda kurduğun kafkayla dostluk kuruyorsun. kafka kim? ölmüş gitmiş bir adam. neden kafka ile sinemaya gidemiyorsun ya da neden konuşamıyorsun? sen kitaplardan gerçeğin her yanını gördüğünü mü iddia ediyorsun? kitapta okuduğun şey yazarın kendi gerçekliği? yazarın gördüğü gerçekliğin, gerçekliği her yönünden kavradığını nasıl iddia edebiliyorsun? belki de ben gerçeği kafkadan daha iyi görebiliyorum. ama yazmadığım ya da yazdığım halde sen okumadığın için bunun farkında değilsin? benim kafkadan ya da başka bir yazardan çok daha fazla gerçeği görmediğimi neye dayanarak iddia edebilirsin ki ?
     

iv> iv> iv> >