entarileri (151)

şirinler köyünde olmadığı için işsiz şirindir. yine de çok meşguldür. elindeki cihaza bakıp birşeyler yapıyormuş gibi görünür. espri yaparsınız gülmez, memleket nere diye sorarsınız cevap vermez. not : belediyede tanıdıkları varmış bunun. gel sana belediyede iş verelim deyince sevinmiş. yapa yapa isparkçı yapmışlar bunu. belki de asabiyeti bundan.

çıraklığı boyunca dayak yediği için umarsız ve yüzsüzdür. el şakası yapar. kaçak sigara içer. mütemadiyen çatal frikiği verir. not : şirin baba tarafından hiç sevilmez. kendisine geçen ilkbaharda kireç önleyici satmış. işe yaramadığı ortaya çıkınca aralarında husumet doğmuş.

incinin iyi yönlerini alalım dedik... troller gelmeye başladı... hadi hayırlısı

az geriye doğru gitsen kimbilir hangi ırkın mensubusun... "övünecek birşey olmayanlar ırkıyla ve diniyle övünürler"

ben 40 oldum... bi faydasını görmedim... mümkünse yaşlanmayın olum... övünülecek bişey değil .

Yazık lan... çok üzülüyorum ben bu çocuklara...

evden katıldığım zirve... leş gibi daşşak kokuyor... ne gidecem ...

ne devrimi... ne güzel yapmış adamlar sözlüğü... sağcılık solculuk falan... gereksiz şeyler bunlar... beni bi de doktrin komutanı yapmış yarraamm... bak bak bak... valla ben buradan moderasyona sesleniyorum... benim bu anarşik lerle hiç ilgim alakam yok ... işinde gücünde adamım ben... primimin bitmesine 3 yıl kalmış... 10 sene sonra da emekli oluyom... hiç gelemem böyle anarşik olaylara... bence bu elebaşlarını atın sözlükten... diyim bak...

hayır

6 numarada var. bildiğin muayenehane... giren çıkan belli değil. meğersem organ ticaretinin kayıp halkalarından biriymiş bizim ... bir keresinde bizim babaneyi götürdük buna... adam alışmış içinden parça almaya " bundan bişey çıkmaz " dedi. "anlamadım" dedi babam hemen. "yani bişeyi yok, bildiğin romatizma işte." diyerek geçiştirdi . hani biraz elle tutulur tarafı olsa bizim babanenin eli kayacak dalağa böbreğe... polisler bastığında " ben hipokrat yemini etmiş bir insanım. beni bunlarla suçlayamazsınız... kanıtınız yok" diye haykırıyordu. meğersem bizim kasapla ortak iş yapıyorlarmış, kasabın dolabından çıktı nevaleler... üzerinde irsaliye yapıştırılmış lan organların... gideceği yerler bile belli. malzemelerin içinden da çıkmış ya ... en çok ona şaşırdık... valla günahı boynuna pezevengin. ahanda fotosu imgim.com/...

7 numarada yaşlı bir çift oturuyor. o kadar tatlılar ki... bence söylenenlerin hepsi dedikodu... kendilerinin sevgi gösterme şekli biraz farklı bence... bunlar inanılmaz aktif insanlar... o kadar ki geçen sene bizim damdan bungee jumping yaptılar... hemü de anten kablosuyla... sonrasında taylanda göz altına alınmışlar bir ara... gülerek anlatıyorlar bir de sağa sola... daha geçen hafta sırf macera olsun diye suriyeye gittiler... oradan kaçak yollarla türkiyeye girmeye çalışırken yakalandılar... hakim bunlara göz hapsi cezası verdi... bu sefer de evde gürültüden durulmuyor... evde ne kadar eşya varsa kapının arkasına yığıp isyan çıkardılar... baktılar ki müdahale eden yok, isyanı kanlı bir şekilde yine kendileri bastırdılar. ahanda resimleri imgim.com/...

8 numarada sakar bir abla oturuyor. bir kaç yıl önce kocasını bir kazada kaybetmiş. çok da iyi bir abladır... ama çok sakardır... 3 defa camdan düştü... bir keresinde sabunlu ve çıplaktı. 2 defa elektrik çarptı... 6 defa bir yerlerini kesti... 12 kez kapıda kaldı. (2 tanesi başkasının kapısı olmak üzere ) her seferinde ambulanslık oldu. artık o kadar kanıksadık ki durumu apartmanın önündeki park alanına "ambulans yeridir park etmeyiniz" yazarak kendisine yer ayırdılar... geçenlerde bize misafirliğe gelmek istedi, annem "bizim evin sigortası yok anam, başka zaman bekleriz inşallah" diyerek geri çevirdi kendisini. kocasının yine bunun sakarlığı yüzünden öldüğüne dair rivayetler de var... bence tevatür... gayet de iyi niyetli bir insan ahan da fotosu imgim.com/...

9 numarada mucit amca var... ( Dı önceden ) bu her sabah eli kolu kutularla dolu biryerlerden dönerdi... söylenene göre çok derin mühendismiş, bilim adamıymış... türksat projelerinde falan çalışmış zamanında... bir keresinde süleyman abiyle beraber buna misafirliğe gittik biz... tek başına yaşayan adam zaten... buyur etti kapıdan... hayret lan dedim içinden, bu apartmanda normal birileri de varmış... salonda büyük bir masa, üzerinde bir sürü elektronik devreler, yanıp sönen ekranlar falan vardı. bize sigara ikram etti. ben kullanmıyorum deyince güldü. " gece saat 2 de sessizce pencereyi açtığını biliyorum genç" dedi. uzattığı prestij sigarasından bir tane aldım... süleyman abi girdi söze "ne var ne yok hocam... nasıl gidiyor icatlar" "valla süleyman kardeş, bu memlekette malzeme sıkıntısı var biliyorsun, geçen civa lazım oldu, yemin ediyorum eroin bulmak daha kolay. " "aman diyim hocam, civa miva... bunlar sakat işler. sakın dökmeyesin tuvaletlere... tıkanır valla rogarlar... ben uğraşırım sonra" "yok yok merak etmeee," ben girdim söze, en azından lise bitirmişliğimiz var ya? konuşturayım azıcık ilmimi... "merak etme süleyman abi, civa akışkan metal demektir. süleyman abi anlamamıştı tabi. "haa metalse tuvalete atmaz zaten... bana versin ben hurdacı osmana veririm metalleri" mucit amca bastı kahkahayı... güldük eğlendik o gün... ne icat yaptığını söylemedi, öğrenemedik. küvete doldurduğu sülfirik asidin içine düşmüş mucit amca. ayaklarındaki terlikler, ellerindeki plastik eldivenler ve gözlüğünün plastik kısımları kalmış küvetin içinde... geriye kendisinden hçbirşey kalmadı... işin ironik tarafı süleyman abinin karısı kader'in son yorumuydu. "vreeiiiyyy daha da o evde kimse oturmaz, ölü çıktı o banyodan... neyse... ben güzel kezzabınan yıkarım banyoyu, hiçbir iz kalmaz" işte katil küvetin fotosu ( temizlenmeden önce ) imgim.com/...

10 numara ( ismiyle müsemma bir daire ) 4 tane üniversiteli kız oturuyor bu dariede... bizim alt katımız olur... bazen balkonda ders çalışırlar... böyle kısa kısa şortlarla falan... memeler o biçim zaten... kaç defa balkondan aşağı salyam damladı lan... annem kızdı bir keresinde bunlara... "kızlar az oturmanızı kalkmanıza dikkat edin, burası aile apartmanı" dedi. kızlardan en cilveli olanı " kusura bakma abla, haklısın... daha dikkat ederiz" dedi. 5 dakika sonra bizim kapıya gelip annemi aşağıda kahve içmeye çağırdı... annem bunlara gittikten 1 saat sonra geri geldiğinde yüzü bir garipti... saçı başı dağılmıştı... küpesinin biri yoktu... yakasındaki düğmeler yanlış iliklenmişti... derin ve kısa nefesler alıyor sütyenini falan düzeltmeye çalışıyordu... bacaklarını sıkıştıra sıkıştıra banyoya koştu... yarım saat çıkmadı... akşama doğru annem ve babam bir odaya kapandılar... içeriden tartışma sesleri geliyordu... babam "bunca yıldan sonra bunu nasıl yaparsın kadınnn" diyordu. annem ağlıyor ve "vallahi bir anda oldu, o lar... o lar... çok utanıyorum kamiiillll" diyordu... sonrasında babam odadan çıkıp kapıyı sert bir şekilde kapattı... "ben onların ev sahibiyle bir konuşayım da görsünler... ballahi 18 yaşında oğlumu gönderirim onlara diyecem" dedi... halen o gün olanları tam olarak çözümleyemedim... annemi dövmüşler miydi acaba... hayır öyle pek dövülmüşe de benzemiyordu ya... neyse... olan olmuş ... babam beni gönderir bir gün belki onlara. ama ne için... anlamadım ki . ahanda kızların uzaktan çekilmiş bir fotosu imgim.com/...

11 numara bizim bitişiğimiz... bunlar karı koca 3 sen önce taşındılar... kadın hamileydi o zaman... hatta babaannem o zamanlar " hamile hamile iyi cesaret etmiş taşınmaya, çıldın kadın" dediydi. kadın sessiz sedasız doğurdu. hatta annem o zamanlar " ne çirkef karı ayol, bebeğim görmeye çağırdı bir de altını da alırsınız artık dedi" diye söyleniyordu. sonra bir baktık kadın gene hamile... hatta ablam o zamanlar " lanbu daha yeni doğurdu... nasıl hamile kaldı gene... " dyerek parmak hesabı falan yapıyordu, fısır fısır... sonra kadın gene doğurdu... daha birincisi memedeyken ikincisi dünyaya geldi... bunlarda bir gariplik olduğu üçüncü çocuğa hamile kaldığında anlaşıldı... kadın aslında sürekli hamileydi... çocuklar doğuyor, ama kadının hamileliği geçmiyordu... karı habire doğuruyordu... süleyman abinin karısı kader abla sormuş bir keresinde, "kaç oldu gııı?" diye... "6 tane oldu abla, ama allah rızkını veriyor zağar" demiş... şu an zannedersem 30 kişi falan oldular... kadın hem yumurta çiftliği, hem mandıra gibi... ulan o kadar bebeğe süt mü yeter... kocasını da bi gör bildiğin kürdan dayı ... (bkz: kürdan dayı) ahan da ailenin kontrolden çıkmadan hemen önce çekilmiş bir fotosu imgim.com/...

12 numarada biz oturuyoruz... bizi anlatmaya gerek yok... gayet normal bir aileyiz ayrıca anlatırım zati...

13 numarada şu an kim oturuyor bilemiyoruz... daire o kadar çabuk el değiştiriyor ki... 1 ayda 3 kez ev taşıdılar bu merdivenlerden... asansörün anası ildi zaten... bundan bir sene önce birileri geldi, boşandılar, evi taşındıktan 1 ay sonra boşalttılar... onlardan sonra gelen adama milli piyangodan ikramiye çıktı, anında taşıdı evi... ondan sonra gelen polislere paralel yapı soruşturması isabet etti, kars'a tayinleri çıktı... sonra daireyi satın alan adam iflas etti, evine haciz geldi... daireyi aldıktan 5 gün sonra sattı... sonra gelenlerin oğlu kütahya'da üniversite kazandı, komple oraya taşındılar... daha sonra gelenlerin ise neden taşınıp 5 gün 10 gün sonra evi boşalttıkları bilinmiyor... "selçuklu hanı gibi amınakodumun evi" diyor babam "eti,şarabı kadını tüketen yoluna devam ediyor " en sonunda yanan dairenin fotosu imgim.com/...

14 numarada yeni evli bir çift oturuyor... hatta 6 ay önce falan telli duvaklı geldiler daireye... bizim üst kat olduğu için o gece epeyce dinledim ben bunları... banyo yaptılar... hangisi önce hangisi sonra anlayamadım... ama su sesi iki kişinin banyo yapacağı süre kadar da açık kalmadı... böyle şeylere dikkat ederim ben... büyük bir ihtimalle aynı anda banyo yaptılar... oyhşşş... kız sarışın, oğlan da bildiğin kıro ... nasıl olmuş anlamadım ama bunlar sevmişler birbirlerini belli ki... geçen kızın sütyeni bizim balkona düşmüş... çaldı kapıyı... "sana zahmet sizin balkona düşen çamaşırı verir misin, yakışıklı" dedi. balkonda yerde duran kırmızı sütyeni görünce aşırı dinci militanlar gibi allahuakbaaarrr diye bağırmışım. küçük dokunuşlarla aldım sütyeni, uzattım kopçasından tutarak... "aramızda kalır di mi" diyerek yanağımdan makas alıp gitti... kapıyı kapatır kapatmaz ablamı gördüm... kapının arkasına saklanmış... kapının gözetleme deliğinden bakarak " orrrooospuuuuuu... " diye fısıldadı... ablamın bu nefretine sonradan anlam verebildik. meersem bunun kıro kocas benim ablanın eski kırığıymış... ya da ablam bunun kıro kocasının eski kırığıymış... yani sevgiliylermiş önceden... oğlan bizim ablaya inat olsun diye üst katı kiralamış... o yüzdenmiş geceleri ritmli gürültüler, çağlayanlar gibi gür ama normalden kısa duş almalar, balkona tangalar, sütyenler düşürmeler... acıdım lan ablama... inşallah onu da böyle seven ve şefkat gösteren birileri çıkar... ahanda karı kocanın resmi i.ytimg.com/...

15 numarada 4 tane teyze oturur. kardeş bunlar. ama çok ilginç kardeşler. herşeyden haberleri vardır bunların. her an her yerde olabiliyorlar... astral seyahat mi, madde transferi mi, ışınlanma mı anlayamadık tam. ben asansöre binerken gördüm bunlardan birini... 3 ncü kata çıktığımda bu 4 nci katın merdivenlerini tırmanmaya çalışıyordu böyle aksak aksak... dedim ki karıştırdım galiba... anneme söyledim bunu... aman oğlum onları ben de anlayamadım dedi. geçen pazarda görmüş 4 ünü birden... eve geldiğinde 2 tanesini balkonda kahve içerken görmüş... 10 dakika sonra da 4 ü birden pazardan dönmüş, eli kolu poşetlerle sabit... "aynı anda hem orada hem burada olmaları çok ilginç" dedi. ben bunların 4 taneden fazla olduklarını düşünüyorum. ahanda teyzelerin fotosu imgim.com/...

17 numarada noter dayının bitişiğinde oturan aile önceleri gayet mazbut görünüyordu. benim yaşlarında çirkin bir kızları vardı. adam hergün başka bir yla gelir, biz de "ulan bu parayı nereden buluyor" diye dedikodusunu yapardık. sonra öğrendik ki adam devlet memuruymuş. ama sağlam rüşvetçiymiş. bunun kızı bir ara bi açıldı, bi saçıldı... aman tanrıım... ı iyim... o çirkin kız gitti yerine taş gibi bir manita geldi... buruna estetikler falan... mini etekler, dekolteler ... uyşşşşhh... sonra kız ortadan kayboldu... bi daha da görmedik... ahanda kızın fotosu cdn.internethaber.com/...

18 numaradaki dayı binadaki 5 dairenin de sahibi. geçen sene hacca gitti. dayı 70 küsür yaşında tek başına yaşıyor. emekli noter. geçen sene sabaha karşı güm güm sesleriyle uyandık. daire kapısını açmamızla beraber bir sürü polisle karşılaştık. meğersem bu dayının evini koçbaşıyla kırmaya çalışıyormuş polisler. kapı kırılır kırılmaz "yat yat yat" sesleri duyuldu. anam bir kahkahalar, bir çığlıklar... sırayla kapının gözetleme deliğinden bakıyoruz tabi biz. meğersem noter dayı evde bildiğin uyuşturucu + seks partisi düzenliyormuş. merdivenlerden inen karıları düşünerek 31 çekiyorum hala. sonrasında 3 ay yatıp çıktı içeriden. şimdi pek sesi çıkmıyor. ahanda dayının fotosu imgim.com/...

arkadaşlarına kompliman yapan şirindir. ama en kötü arkadaş bile gönülden kopan bir yorumu hakeder bence... ( sevmiyosan bile küfret... ama içinden gelsin küfür ... ) öyle bkz yazıp parantezlerin arasından sevimlilik yapmamak lazım... direk bişeyler "demek" lazım... not : sözlük sahibi olsam ( ki olmam, mülkiyet hırsızlıktır... ) ilk önce bakınız fasilitelerini yasaklardım .

temiz, net, güvenilir, güleryüzlü, hata yapmayan, hoşgörülü ve asil şirindir. böyle incecik bir vücut yapısı, geniş , masmavi bir alın, uzun el parmakları, sivri ve kalkık bir burun... zerre kadar sevmem bu anasını bacısını tiğimin şirinini... derdim mükemmeliyeti değil aslında... derdim bu ipnenin aç gözlülüğü... ulan ben , herkes beni sevsin diye yıllardır çırpınayım ( ve hemen hemen hiç başarılı olamayayım ) bu ipne bir gülümsemesiyle bütün envanteri yükleyip gidecek amınakoyim... ben yıllardır iyi aile çocuğu olayım diye ağzıma sıçılmasına müsade edeyim, bu ipne bir el öpme seromonisiyle istese ensest ilişki bile yaşayabilsin... ( istese kendi babasını bile er lan bu... o derece ) olum herkes seni seviyor işte... daha niye uğraşıyon ki daha mükemmel olmaya... her işi mi yolunda gider bir adamın, her imi mi bilir bir insan, her söylediği mi dinlenir lan bir herifin... bazen şey oluyor mesela... böyle, o şekilde olduğundan çok ama çok emin olduğum durumlar oluyor... diyorum ki bu böyledir arkadaş... başka izahı yok bunun... mantık benden yana, diyalektik benden yana, eşyanın tabiatı bu şekilde... bu amınakodumun evladı çıkıyor, tam tersini söylüyor... kahkaha atıyorum... ı iiiiiimmmm... bir tek ben gülüyorum.... bi bakıyorum herkes oyun bozanın, radikalin ben olduğu işaret ediyor... doğuranlarını eyim, ölülerini okşayayım kiiiiii.... evet.... bu ipne haklı çıkıyor... ulan adam o kadar muhteşem ki, ben bile inanıyorum lan buna... bildiğin güveniyorum buna yani... bir sabah anne bir sabah, acını süpürmek için açtığında kapını, adı başka sesi başka, nice yaşıtım, koynunda çiçekler içinde bu puştu getirirler sana... not : dişini fırçalamıyor,,, misvak mı ne yarraamsa onu kullanıyor... iğraaannççç

yaşlı bir teyze şirindir bu... kedi anasıdır... pazar sı var bunun bi tane... içi komple kedi maması dolu... hayır, ucuz da değil tiğimin mamaları... naabıyon ... 3 aylığı ona mı yatırıyon... ( belki de gizli bir sponsorluk anlaşması var mama üreticileriyle... bak bu aklıma şimdi geldi haa... ) kendi kendine konuşur bu... kaynına saydırır (adam öleli 20 sen oldu )... bakkala saydırır ( dükkan 2 sen önce battı )... belediyeye söver ( son seçimlerde gargamelin partisi aldı ya... ondan ) kediler bunu pek sallamıyo aslında... nankördür ipneler zaten, menfaatine bakar avradını tiklerim... mamasını yiyen kaybolur ormanda... bu da hiç sevgi kelimeleri kullanmaz kedilere karşı... sadece bir görevmiş gibi yapar her ne yapıyorsa... sıradan ve sıkıcı bir görevmiş gibi... söylene söylene, şikayet ede ede... lan amınakoduuum... madem öyle verme mama falan... mal yaaa...

olayların öncesinde hiçbir yorumda bulunmayıp, beyin fırtınası sırasında nescafesine süttozu aramakla meşgul olup, masa altında illaki ayağını üzerine uzatabileceği bir nesne bulabilen bir şirindir bu... hiçbir olaya dahil olmadığı halde olaylar bittikten ve birileri zarar gördükten sonra ortaya çıkar pezevenk... zarar gören kimse ona yanaşır hemen... bir yandan plastik bardağındaki aşırı sıcak içeceğini yudumlar ( içsin ) diğer yandan "ben dedim hacı... patlar bu olay dedim... ama sakalım yok ki sözüm dinlensin" önce elindeki aşırı sıcak içeceğe vuracan alttan, ağzı burnu yansın ipnenin... sonra ağzı burnu yanan her insanın yaptığı gibi öne eğilince de ayakabının ucunu göt deliğine denk getirircesine sallayacan tekmeyi... yani önce eğilecek sonra ileri doğru depara kalkacak... gargamelin ektiği seniii...