entarileri (209)

  1. get deyen dilim gopeydi. benim yüzümden! benim yüzümden! benim yüzümden! benim yüzümden! sadııkkkkkkkkk!
    #189701 nicksiz | 04/08/2013 12:49
     
  2. yok mu?
    #189607 nicksiz | 04/08/2013 04:17
     
  3. interraile gitmezsem yaz beni diyeceğim kamptır
    #189606 nicksiz | 04/08/2013 04:16
     
  4. boşa yaşamanın kolaylığından bıktık artık. boşa yaşayacağıma yaşamayacağım artık ,asla gülmeyeceğim mesela ağlamayacağım da gülmüyorsam? geleceği bir kere bile düşünmeyeceğim; çünkü yaşamıyorum ya artık ben. hayata ara veriyorum diyeceğim herkese ,her gördüğüme ,çünkü ne oluyor sana diyeceklerdir belki de ,sen kimsin olacak tanıdıklarımın da tanımadıklarımın da bilmediğim yüzlerce insanın da ilk sorusu. kimsin diye haykıracaklar yüzüme çünkü ben artık ben olmayacağım? şimdiki gibi nedensiz yere yaşamayacağım;ölmeyeceğim de, her şeye herkese inat sadece zamana yenileceğim. gücüm yettiğince karşı çıkacağım zamana o kadar . benden başka kimse olmayacak içimde ,düşüncelerimde.varlığımın sebebi olacağım sadece ben kendim için var olup kendim için son vereceğim yaşamaya. balıklar gibi yaşayacağım suyun her noktası benim olacak, koskoca okyanusların bana küçük geldiği zamanlar olacak, işte o zaman bir kuş olacağım göklere sığmayacak bir hayatım olacak ; göklerde bulutlarda yaşayacağım? yetmedi; geleceğe gideceğim hayata tekrar konuk olacağım birkaç yıl - belki de hiç yaşayamadığım hayata- gelecek olmayacak orası benim için çünkü yaşamış olacağım o çağda sonra geçmişlere gideceğim dünyanın başlangıcına insanlar olmayacak o zaman bir mamutu göreceğim canlıyken nefes alıp verirken bir dinozor tarafından mideye indirileceğim belki de sonra piramitleri yapacağım en tepesindeki taşı ben koyacağım oraya ve düşerek öleceğim kim bilir? gözümü her açtığımda farklı zamanlarda olacağım. bu sefer gözümü açtığımda sokrates?i göreceğim baldıran zehriyle öldürecekler beni tıpkı sokrates gibi ? platon ?u göreceğim arşimet?i hypatia ? yı -dünyanın ilk kadın bilginini- göreceğim ilk kütüphanesine gideceğim dünyanın orada hıristiyanlar tarafından katledileceğim? sonra dünyanın yuvarlak olduğunu göreceğim galile ile beraber. dünyanın şeklini haykıracağım ve engizisyonun idamına mahkum olacağım sonra yine açacağım gözlerimi ve uçacağım wright kardeşlerle birlikte ,bir ışık olacağım edison ile ; sonra sonra sonra yıllar sonra tekrar doğacağım şimdiki ben gibi aynen şimdiki gibi olacak her şey bıraktığım gibi ve her şeyi baştan yaşayacağım tıpkı şimdiki gibi her şeyden habersiz tıpkı şu an ki ben gibi şu an olduğum gibi öleceğim bir süre sonra; işte o zaman gideceğim buralardan ilk kez ki gidişim gibi ama geri dönmeyeceğim çünkü bu sefer gerçekten öleceğim ?
    #187915 nicksiz | 02/08/2013 23:33
     
  5. çok geçmiş olsun cırcır mı oldunuz? serum mu taktılar ne yaptılar teşhiş ne kusma falan var mıydı?
    #187895 nicksiz | 02/08/2013 23:26
     
  6. teşekküler destekleriniz için yeni yazılarım da var devamı geliyor
    #187888 nicksiz | 02/08/2013 23:23
     
  7. Yaşamaktan korkup uzaklaşıyorum hayattan, gizleniyorum , saklanıyorum bir yerlere,hayatın kenarındayım ve kıyılarda köşelerde kalmış arkadaşlarım var onlarda benim gibi mi ,keşke ama onlar farklı? kendim gibi bir insana daha rastlamadım ve tamamen amaçsızlıktan kıyıda köşede kalmış insanlarla birlikteyim ama benim amacım farklı (daha doğrusu amacım var o da amaçsızlığım). Kıyıda köşede olmayı kendim seçiyorum, amaçsızlığım benim en büyük amacım belki de bilmiyorum... Konuşmaktan daha doğrusu insanlarla muhatap olmaktan nefret ediyorum ,çünkü gereksizce yaşayan insanların gereksiz sohbetlerine girmektense kıyıda köşede yaşayıp gereksizmişim gibi görünmek istiyorum ve ardından da kıyıda köşede ölmeyi tercih ederim? sadece yaşıyorum herkes gibi ?herkes gibi? görünmeye çalışıyorum ya da yaşıyormuş gibi yapıyorum amaçsızlığın ortasında ve kimsesiz? Yapmam gereken şeyler var fakat sürekli erteliyorum. Sadece zamanın geçmesiyle ilgileniyorum. Her gün her hafta her geçen saniye daha da mutlu olmaya çalışıyordum çünkü zaman geçiyordu öyleyken ;öyleymiş gibi davranırken;sadece zamanın geçmesiyle ilgilenirken fakat artık onu da yapamıyorum ve zamanı anlayamıyorum sanki duruyor, bir şekilde ilerlemesini engelleyen bir şey var sürekli akrep yelkovana bakıyor, yelkovan akrebe, ben ise onlara bakıyorum ve geçmiyor zaman. Bir süre sonra fark ediyorum; saniyeler ilerledikçe kolumdaki saatin annemin doğum günümde aldığı saat olduğunu; beş altı yıldır kolumda fakat hiç hediyeymiş gibi düşünmedim hep hor kullandım, sudan esirgemedim birkaç kez bozuldu tamir ettirdim, gittiğim yerlerde unuttum, ucuz olduğu için bileğimi kaşındırıyordu çoğu zaman ve çıkarmak zorunda kalıyordum,basit bir saatti işte, her zaman sadece bir saat olarak düşündüm. Peki ya şimdi neden böyle bir şey oldu. Neden saatime baktığımda saatten başka şeyleri de görüyorum,rengini bile hatırlayamazdım gözlerimi kapatıp düşününce şimdiyse ? Anladım şimdiye kadar sadece saate bakmak için kullandım ve artık zaman çok yavaş ilerliyor benim için, sanki durmuş gibi geliyor artık zaman, şimdi saate bakınca bunu anlıyorum? o yüzden akrep ve yelkovandan koptum. Saatin etrafındaki düğmelere bakıyorum, kordonunun desenine takılıyorum, bakıyorum fakat pek de bir özelliği yok saati gösteriyor sadece, daha ne olsun. Birkaç tane düğme var daha doğrusu bir ibre iki tane de sahteden düğme;hiç anlamadım neden koymuşlar o iki tane sahte düğmeyi, onlarca kez basmama rağmen hiç bir şey olmadığı zaman anladım onların sahte olduklarını . Vay be yıllardır saati doğru söyleyen kol saatim meğer kalleş bir yalancıymış ?tıpkı insanlar gibi?.sırtımdan bıçaklanmakta üzerime yok galiba. Saatim bile bunu yaptıysa ?Ne ben ne de saatim artık aramızın eskisi gibi olmayacağını düşünüyoruz çünkü hissediyorum sanki biraz daha yavaşlıyor zaman. Bana nispet yapıyor yine bu saat. Bana kızdığını anlıyorum ;o da benim ona sinirlendiğimi anlıyor eminim ; her kızışında daha da yavaşlıyor. Bana yaşamayı bir izdırab haline getirmesinin en kolay yolu bu çünkü. Saatte bu şekilde intikam alıyor benden. Bu yavaşlamasıysa sinir ediyor beni .annemin hediyesi olmasaydı gösterirdim ben ona ; duvara fırlatıp içini dışına çıkaracağım -zaten merak ediyorum içinde ne var- çarklarının dişlilerinin hepsini boşaltacağım şimdi ortaya ama Çin malısındır ya şimdi sen içinde bir mekanizma bile yoktur. Ama hediyesin ya bir şey yapamayacağım sana değil mi? Hediye olmanı bana karşı bir avantaj olarak kullanıyorsun. Gerçi annem bile unutmuştur bu saati bana hediye aldığını. Neden sadece saatin hediye olduğunu düşünüyorum ki kaç kere kendi başıma gidip bir dükkandan bir şeyler aldım. Her şeyimi annem almıyor mu? Neyse ki mağazalar tanıdık, annemin getirdiği ve bana olmayan şeyleri kız kardeşim götürüp değiştiriyor. Hep kafama takılıp geçmeyen kazaklara sinir oluyorum sanki boğuluyormuş hissi veriyorlar. Annem de nasıl beceriyor anlamıyorum hep biraz küçük geliyor aldığı ya da bilerek yapıyordur, artık kendisi gidip alsın diye ama yapmıyorum onu da; şimdi saate olan öfkem geçti o kazaklara sinirliyim. Saate bakıyorum da sanki zaman biraz hızlandı. yoksa bu saat beni yine mi kandırıyor? Yine kaldırıp duvara vurasım geldi şu saati. Nasıl bir saatmiş anlamak mümkün değil yahu? Ah şimdi evde olsaydım keşke öyle mi olurdu duvar saatine baktığımda zaman hep hızlı geçerdi çünkü o babamın saatiydi. Babam baktığında hissederdim akreple yelkovanın titremesini. Yanlış anlamayın duvar saatinin en iyi arkadaşıydı belki babam ama saat sahibinin babam olduğunu biliyordu. Kol saatimle aram çok iyiydi ama duvar saati kadar uysal değildi benimkisi üstelik son zamanlarda hep yavaş ilerliyordu .hep beni kızdırıyordu bu kol saatim belki de sadece saat değilim ben demek istiyordu ama nafileydi benim için saatti ve saat olarak kalacaktı. Duvar saati ise heybetli kasvetli... saat olsaydım onun gibi yıllara meydan okuyan bir çınar olmak isterdim herhalde,çin malı bir paçavra olmaktansa ; yıllardır -neredeyse on beş senedir- evet aşağı yukarı on beş senedir oradaydı ama sadece bana heybetli, sanki koskoca adammış gibi geliyordu. Ne de olsa yıllardır oradaydı ve hep bana doğru zamanı gösterirdi. Sadece şu saatlerin ileri geri alınması denen saçma şey var ya uyanırsınız ki her şeye geç kalmışsınız. Haftalarca alışamazsınız. gece uyuyamaz sabah kalkamazsınız , akşamlar olmaz , günler o kadar yorar ki insanı . Bir tek o zamanlar sıkıntı çıkarırdı duvar saatimiz çünkü o zamanlar daha çocuk sayılırdım boyum uzuyordu ama saati ayarlayacak kadar uzun değildim. Şimdi öyle miyim koskoca duvar saatini ayaklarımın ucuna basmadan bile ayarlayabiliyorum. Ne yani boyum uzadı diye zamanın efendisi ben mi oldum ya da o saat mi öyle zannettiriyor bana. Gerçi şimdilerde o bile biraz kırgındır bana her eve gidişimde önce bir bakıyor ? "sen!" der gibi sanki uzun uzun , ardından ?seni bir yerden gözüm ısırıyor? Der gibi sanki ama yaşlılığına veririm her seferinde o da hatırlamış gibi yapar hatırlayınca da ben nasıl istersem öyle geçer zaman o anda. Hele o kısa tatil günleri o uzunca yolu annemi babamı ablamı özlediğim zamanlarda (eskiden sevdiklerimi özlerdim) bana hiç zorluk çıkarmazdı; ama yazları çok aksi olurdu o da, tıpkı kol saatim gibi, artık iyice sinirlenmeye başladığım zamanlar kol saatimi duvar saatinin olduğu oturma odamıza bile sokmazdım(duvar saatimiz oturma odasındaydı) odamdaki en derin çekmecelerden birine koyar sonra koyduğum yeri bile unuturdum; o aralarda duvar saati de küserdi bana. Biliyordum kol saatimle aralarında bir şey vardı ama bilemiyordum o zamanlar çocuk ruhlu bir aptaldım. Ama şimdileri anlıyorum duvar saatinin kol saatimden ne istediğini sadece daha fazla zaman istiyordu çünkü yaşlanmıştı ve her geçen gün daha da yıpranıyordu,zamanın içindeyken zamanı gösterirken o bile yoruluyordu demek ki. Kol saatimi her görüşünde hissederdim duvar saatinin yelkovanı parlardı sanki? ikisi arasındaki farklı zamanların aşkıydı ya da nesillerin. Kol saatim hırçın bir kız çocuğu gibiydi, duvardaki saat de genç bir delikanlı. Oysa şimdi duvar saati yorgun bir yaşlı,kol saatimde yalancı bir aptal? Yıllar sonra, şimdilerde gidiyorum da eve ne ailemi özlemişim ne de kol saatim seviniyor odaya her girdiğimde? Onlar bile unutmuş birbirlerini; duvardaki saat bile artık hiç hatırlamıyor beni o yıllanmış duvar saati bile tanıyamıyor artık ne beni ne de çok sevdiği kol saatimi? Çünkü zaman bile kendi içinde yaşlanıyor gibi?
    #187853 nicksiz | 02/08/2013 23:05
     
  8. beyler hikayemsi şeyler falan yazıyorum işte kafa dumanlıyken şimdi yükleyeyim de okumak isterseniz okursunuz
    #187851 nicksiz | 02/08/2013 23:03
     
  9. başlasın ya bizim memleket sıkıcı yav niğdedeym yapacak bi şey yok
    #187774 nicksiz | 02/08/2013 22:40
     
  10. gencler canım çok sıkkın ama sebebini bilmiyom yav tatilden sıkıldım yeminle
    #187769 nicksiz | 02/08/2013 22:38
     
  11. hadi la bekliyom
    #187754 nicksiz | 02/08/2013 22:30
     
  12. senle mi? sen kimsin ki ah 1.04 deki kız ömrümü yedin de doymuyon :ddd
    #172438 nicksiz | 22/07/2013 22:28
     
  13. www.youtube.com/...link yanlız bizim burda yapsa kurşunlarlan lan herifi :D adam ellemiş beyler ben şimdiye kadar bir kere ilkokulda ebelemece oynarken yanlışlıkla elledim. sorun ben de mı siz kaç kere ellediniz gardaş:)
    #172436 nicksiz | 22/07/2013 22:20
     
  14. @6 1,04 dikkat, kız bitirdi beni sansür :ddd
    #172435 nicksiz | 22/07/2013 22:16
     
  15. hatırlarmısınız ? f=ma f:kuvvet m:kütle a:ivme
    #172432 nicksiz | 22/07/2013 22:09
     
  16. oksijeni ağzından almak suretiyle trakeası aracılığıyla akcigerine ulaştırıp orada, vücudunda kullanılmış atık madde olan karbondioksit ile değiş tokuş yapabilsin kısaca nefes alsın yeter :DDD
    #172418 nicksiz | 22/07/2013 21:48
     
  17. @4 arkadaşı olmayan beğenebiliyor mu facede ya ben beşbine programlanmışım demek ergenler bi yolunu bulmuş:d
    #172412 nicksiz | 22/07/2013 21:44
     
  18. www.youtube.com/...link adamlar denemiş . becerebilir miyiz acep hangi cümleyle tavlanır nasıl yapılır öneriler?
    #172410 nicksiz | 22/07/2013 21:42
     
  19. lan sansür facebook olsa en fazla beşbin kişi begenir sansür hangi platform ula bu ha o senin kız dediğin de fakedir. ya da şöyle bir şeydir sansür www.youtube.com/...link
    #172405 nicksiz | 22/07/2013 21:31
     
  20. ben edabiyat öğretmeni olurum adım da rahmi olsun alkolik kominist pos bıyıklıyım. derslerinmde rahat rahar herkes kopya çeker. bol bol not veriririm ara sıra tokatlarım ama idare edin...
    #172403 nicksiz | 22/07/2013 21:29
     
  21. songül karlı sütyensiz az kalmıştır. bir kaç dakikaya onada gelirsin
    #172312 nicksiz | 22/07/2013 17:12
     
  22. hoşgelmiş yazar demirelci'dir bu dayı
    #172296 nicksiz | 22/07/2013 16:26
     
  23. çok ayıp ediyorlar sözlük. kanıma dokunuyor biraz adam olun lan kızlar da insan neden onlara sadece am gözüyle bakıyorsunuz ha açıklayın mesela benim için herşeyden önce meme gelir.
    #172276 nicksiz | 22/07/2013 15:02
     
  24. nalan- acemi balık
    #172269 nicksiz | 22/07/2013 14:45
     
  25. var haci hemde q klavyem var çok pis yazarım ha!
    #171453 nicksiz | 21/07/2013 23:40
     

iv> iv> iv> >