entarileri (2131)

söylenecek söz bırakmamışsın. bu sözlüğün hakettiği de, böylesi bir duruma aynen böylesi açıklamalardı elbette... sana ceza olarak şu anda okuduğum entrine ve bu sayfadaki diğer entrine ılık oy vermeyeceğim. cümlelerinin okunduğunu ilk ılık oy aldığın esnada anlamanı bekliyorum senden... hâttâ belki de hiç oralara kadar zorlamadan bu entrimden okunduğunu anlayabilirsin... :/

oylama butonlarına ne gerek var? neyi izah etme vasfı taşımakta artık bu butonlar? cep telefonunu bir üst modeliyle değiştirip, eskiyenini çocuklarının oyuncakları arasına atması gibi bir durum oluşmadı mı artık bu oylama butonlarında? bari hepten kaldırın? değişiksiniz gerçekten... bi gün bakıyorsun, ulan herifler şunu da ne güzel depdeğişik yapmış diyorsun; öbür gün saçmasapan değişik şeyler... değişik...

1. 23 artı oy aldığım bir olası gelecekte bu söyleme girer miydim, girmez miydim; onu bilemeyiz yunowcuğum. zira gündemimiz değil. konuyla alâkalı da değil. söylemeyebilirdim de... ve bu kesinlikle hatalı olacağım anlamına gelmezdi. neticede şikayetçisi olduğum bir durumdan bahsetmem gerekiyor. konuları çarpıtmamakta fayda var. 2. takip etmemişsin sanırım. dün bu konuyla ilgili açtığım başlık, düne dair ilk entrimdi. bir gece evvel oldu o zaman duyuru yayınlamış. sabahına girince bu duyuruyu gördüm ve beraberinde duyuru yayınlanır yayınlanmaz eski yeni entrilerime basılmış 16 ayrı ılık oyu. anlam veremedim elbette... derhal durumdan yarı şaka yarı ciddi şikayetçi oldum. sonrasında canım sözlüğe girmek istemedi ve iki cümle daha kurup kapattım. bu sabah açınca ise 7 oy geldiğini daha gördüm. dolayısıyla ılıklı başlığa kurban gitmişliğim gibi bir durum söz konusu değil. 3. bu durumdan hoşlanmıyorum. daha evvel de onlarca defa söylediğim gibi artı-eksi oy verilmesi beni etkileyen bir durum değil. interaktif sözlüklerde bu tip eğlenceler oluyor. teknik açıdan ılık denilen halt için de aynı şey geçerli... adam, adamın dediklerini çok beğenir ve her cümlesine artı oy verir. ya da hiç beğenmez, her cümlesine eksi oy kullanır. ya da bi ondan bi bundan kullanır bunları; çok önemli değil. lâkin burada naçizane bana gayet mantıksız gelen bir durum var ve bu bug'a sözlük yöneticilerinin yol açmış olması gayet garipsediğim bir durum. bir duyuru yayınlanıyor ve bu duyuru yayınlanır yayınlanmaz, bu duyurunun müsamaha gösterdiği durumla ilgili 16 oy yiyorum. eski ve yeni entrilerime... bu durumu eleştiren 3 tane entri giriyorum ve 7 tane daha yiyorum. bunun sözlüğe veya yazarlara ne gibi bir katkısı ya da teşviği olduğunu/olabileceğini anlamış değilim. karma denmiş ama karma puanım nerede yazar, onu bile bilmiyorum ben... hiçkimse için de "vay arkadaş, herifin karma puanına bak," diye bir değerlendirme şekline vâkıf olamadım, olan olduğuna da inanmıyorum. bu 23 nisan'ın sözlükte kutlanma şekli falan, haklılarmış galiba... bir cümle kurarsın... bunu beğenen olur, beğenmeyen olur... ve ona göre verir oyu mudur her neyiyse... bu cümleye kararsız bakanların oy kullanması kadar saçma bir durum yok aslında ama hadi ona da eyvallah diyelim... o da kalksın, versin ılık oyunu... lâkin önce bir cümle gerekir gerekir bunun için... 10 sene önce yazılmış cümleleri 3 dakika içinde patır patır oy yağmuruna tutmak doğru olmamalı elbette... açık söylemek gerekirse sıkıldım ben bu işten... sayfayı her açtığımda orada çift haneli rakamlar görmekten... dahası buna sözlük yönetiminin yol açmasından... gibi...

manidar... allahtan oldu o zaman'ın yaklaşımına göre karmama 23 puan demek bu... :/

hayırlısı elbette...

utanç verici bir durum. büyük çoğunluğu oğlum yaşlarında kitleyle bilgi alışverişindeyim. ulan ilkokula bile 20 yaşaltı çocuk almayacaklar neredeyse yahu?.. :/

ve kendisinin sözlerine katılmıyorum. oldu o zaman madem öyle bana son bir saat içinde tecavüz edilen 16 ılık oy n'olacak?

dün akşam televizyon karşısında uyukladığım esnada olmuş bu. üç-beş dakika bekleseydiniz bari... kütür kütür ılıklamış ipneler... olm bak, artı verin. eksi de verin... lâkin ılık dediğin zaman, çizgime yakışmıyor benim!.. siyah! beyaz! en büyük beşiktaş ulan! grisi yok bu işin!

duyurular'da görüp gayet pırtiklendiğim hadise... la'bu ne lan böyle avm'lerin çocuk oyun alanına çocuk bırakmak gibi?.. üstüme iyilik sağlık... bir de duyurular kütüğünden resmi olarak kabul edilmiş bu. bari gizleseydiniz ... en azından rezil olmazdık... - "sir olly... hangi mecraya kayıtlısınız üstadım?.." - "exkutup ipekböcekleri kreşi ve gündüz bakımevi'ne..." bu mu ?.. peki ya tilden katz'la topluma kazandırdığımız onlarca bilimsel buluş ne olacak?.. bilseydik action man ve barbie işine girerdik ... neyse... kutlu olsun tabii...

bir sir olly sözü. altına imzamı atarım. :/

bloody mary hayır! benimkini kes! al! kes! götü kes! göte gel!..

bloody mary hayır! @6'nınkini kesemezsin! buyur, benimkini kes!

hayır! benim!

itiraf ediyorum! benim!

uh huh huh!!! :/

tamburi pavlov bey'le aynı görüşte değilim. sözümü geri alıyorum. koalamsı kedi'yle aramız tamamen düzeldi!

şu entrisi itibariyle elbette... koalamsı kedi'yle aynı görüşte değilim, kitaptan büyük ölçüde bağımsız bir kurgu düşüncesi mümkündür; evet... zira adı üstünde kurgu'dur o en nihayetinde... mümkün olmasa adı film değil, bir takım görüntüler eşliğinde kitabın belgeseli olurdu. fotoğrafçı değil bu deklanşöre basıp gözleriyle gördüğü neyse birebir film şeridine yansıtsın... vesselam... aynı görüşte değilim!..

tilden katz'ın da sonradan müdahil olduğu olağanüstü çirkin diyalogtur bu... şu şekilde cereyan etmiştir: sir olly: - "yunow'un dilaltı hapı sende mi siyah kırmızı? camenta'nın en son sportmen pozunu görünce tansiyonum kalktı da..." siyah kırmızı: - "biz sözlük içeriğinden çok insan mutluluğuna önem veriyoruz sir olly. biz dahil kimse buraya sinir harbi için girmiyor. pek çoğu sözlüğün yapı taşı yazarları olmasına rağmen gidenler oldu. biz de üzüldük ama girdi kaybı olacağını bile bile huzur ve mutluluğun daim olması adına onlarca yazar ile yolları ayırdık. bu saatten sonra kalanlarla sadece huzur istiyoruz. girdileri de biz gireriz yeter ki bu sözlük şu saçma egolardan arınsın. sir olly: - "yani neticede tansiyon hapının yerini bilmiyor musun üstad?" siyah kırmızı: - "bugün itibariyle son uyarıları yaptık. biz yönetim olarak diğerlerinden farklıyız, sözlüğün tamamını okuduğumuz gibi her şeyi takip ediyoruz. bu sözlükteki, diğer sözlüklerdeki , başka mecralardaki yaşananları, kavgaları buraya sıçratmanız size bir şey kazandırmayacağı gibi aksine sizden, bizden çok şey götüreceği ortadadır. bu nedenle yönetim olarak son uyarımız burada bizimle kalmak isteyen kurallara uyar, uyarıları dikkate alır. aksi takdirde maalesef yolları ayırırız." tilden katz: - "abi, konuşmanızı bölmek gibi olmasın da... nick değiştirmek istiyorum ben... kezban mı yapayım yeni nickimi, kamil mi sence?.." sir olly: - "ben bilmem... siyah kırmızı cevap versin..." tilden katz: - "olur abi... peki sence ne yapiyim siyah kırmızı?" siyah kırmızı: - "kezban ve kamil olmaktan vazgeçip tatsız ve huysuz imalardan arınmanızı dört gözle bekleyen sk." tilden katz: - "bunu mu yapiyim? yalnız o sondaki mi anlamadım onu ben..." *** ...şeklindedir. yazıklar olsun diyorum.

yok yahu. ona bakmaya bile tahammül edemiyorum. hele ki sub zero'nun finish'ine... lara croft'tan muzdaribim ben... dağın tepesinde, ormanlık alanlarda kayboldum ... ve saçmasapan bir fizik bulmacasının ortasına düştüm, birikimimdeki bütün playstationsal yetenekleri sergiledim, yine de salıncaktan duvara zıplayamıyorum. çıldırmamak işten değil. street fighter'da biteydi, iyiydi. :/

bu işten uzaklaşmalıydık. yapamadık...

size bu müstehak olm n'aptım lan? manyak mısın? :/

soyismini yanlış telafuz etme olasılığım ziyadesiyle yüksek olduğu için yalnızca ismini söyleyebileceğim bunun... ismi, upeydullah...

creme chantilly sıkacağı olly. :/

size bu müstehak olm, sana davranmıyorum lan! aaa... üstüme iyilik sağlık... herkes deli bugün... :/ *** beslenme alışkanlığımda düzenlemelere gittim naylon. artık olaylara bakış açım, karidesli fettuccine ile bol limonlu roka salatası arasındaki fark kadar değişti.

size bu müstehak sevmek ya da sevmemek kavramını tilden katz ekseninde ele alırım ben... misâl son dönemde tilden'in, bilim kurgu temalı filmlerden romantik-komedi tadında filmlere dönüş yaptığını gözlemliyorum. ve haliyle bu durum, sözlük üyelerinden ciddi anlamda soğumama neden oluyor. :/