entarileri (2131)

her topal'ın ise kör bir alıcısı vardır. bence çok net. :/

benim görüşüm sol frame'in delikanlı olmasından ötürü büyüklük yapıp yaşam hakkını sağ frame'e tanıdığı yönünde... tıpkı titanic'te jack'in tahtaya rose'u çıkartıp derin sularda donması ve boğulması gibi... :/

embed kodu falan yerleştirin. gözüm alışamadı boş boş öyle... :/

@8 +4 derece suda 20 dakika bekleticem seni. 21. dakika su'dan tekneye çıkarsan artı, çıkamazsan eksi. :/

@1 ben de senin! :/

@4 buzul erimişse su olmuştur ama suyun sıcaklığı yine de donma noktasının altındadır. eksi.

karışmam ben... :/

isimlerini verip rencide etmek istemiyorum. :/

dünya bilim çevrelerinin çok yakından takip ettiği gelişme. sol frame kayboldu! neden? kutup buzulları eridi, o yüzden! 40 yapar! ayıb!

i-max'li tüm sinema salonları...

not: "pılını pırtısını toplayan sol frame" * tir olup gitmiştir sözlükten... 250 bin euro'luk teklife sıcak bakarak eskişehirspor'a transfer olmuştur.

ve bence yönetim tarafından protesto ediliyoruz. haftalardır sahada çok kötü bir futbol mücadelesi sergileyen oynayan futbolcuları, tribündeki taraftarın sırtını dönerek protesto etmesi gibi birşey... bence haklılar... warlock'udur, yunowimnogood'udur falan... yazıklar olsun! :/

vardır. olly&tilden nanotech corporation international hospital kadın hastalıkları bölüm başkanı prof.dr.tilden katz'ın yapmış olduğu basın açıklamasına göre; sol frame'in, üst çapraz bağlarında 3. dereceden yırtık tesbit edildiğinden ötürü bir süre dinlendirilmesine karar verildi. şimdilik bireysel antrenör eşliğinde sağ frame'iyle çalışacak sözlük, yakında top'lu antremanlara başlayacak. hayırlısı...

nesli tükeniyor hep onların... :/

sağol. o kadar mı bıktınız? :/

endişeliyim. yazık , bu da can! :/

kesinti süresince açtığım bütün başlıklar gitmiş ... ayıb! :/

düşüncelerim dahilinde kendisine şu avatar ziyadesiyle oturacaktır düşüncesindeyim. :/

financial times röportajımıza manşet olmuş dünyaca ünlü sloganımız: " asiller asla şımarmaz!"

tarihe not düşmek maksadıyla yazıyorum. evvelinde belirtmiştim. şimdi tamamını yayınlıyorum. yazıklar olsun. *** 1989 mayısı, ıpılık bir nottingham öğleniydi. göl kenarındaki çiftliğimin iskelesinde yer alan tahta korkuluğa yaslanmış, elimde bir kadeh sek viski, kahverengili-bordolu robdöşambrım üzerimde, göl yüzeyinde balıkların hareketlenmesiyle oluşan dalgalanmaları izlerken; 3 yaşlarında sarı uzun saçlı bir erkek çocuğu çekti paçamdan... öyle hızlı dönmüştüm ki, roböşambrımın altından görünen çıplak bacaklarımın üzerine giydiğim kahverengi çorapları saran ekose desenli terliğimin teki düştü suya... ve bu duruma tahmin edilebilenin ötesinde sinirlenip, çocuğu da terliğin peşinden suya fırlatıverdim. suyun içine düşünce dibe gömüldü çocuk!.. bir müddet sudaki yansımalarına baktım, daha da diplere gömülüverdi. ve gözlerimi ufka kaydırıp, viskimden bir yudum daha aldım; gölü seyretmeye devam ettim. birkaç dakika geçmemişti ki suyun yüzeyinde, elinde terliğim, kırmızı bir aşçı önlüğü, üç adet magnezyum, bir kutu sodyum ve bir baş sarımsakla birlikte suya fırlattığım çocuk görünüverdi. bamyanın yenilebilir birşey olduğunu henüz yeni keşfettiğimdendir ki ilgimi çekti bu durum; ve elinden tutup çektim suyun dışına!.. ve üzerindeki suları elimle kurulayıp, ne yapacağını izlemeye koyuluverdim. magnezyumların üzerindeki yosun tanelerini temizledi önce... sarımsakları, iskelenin tahta korkuluğundan kopardığı bir parçayla eziverdi. (korkuluğumu kopardığı için ilerleyen günlerde feci dövdüm onu) içinde bir miktar sodyum olan kutuyu açıp, bu karışımı ilave ediverdi ve 3 dakika 27 saniye boyunca çalkaladı. ve sonra kapağını açıp, sudan çıkan beli gelmiş terliğimin üzerine döküverdi. evet... tilden katz'tı o çocuk... ve terliğimi onun elinden aldığımda farkettim ki, yeryüzündeki ilk tekerlekli full hd walkmen kulaklık'ı icat edivermişti. o gün başlayan bilimsel ortaklığımız, bugün de halen tüm gücüyle devam etmekte... vrabo diyorum.

ortaklığını tilden katz'la birlikte yürüttüğümüz olly&tilden nanotech co'daki hologram cihazı kürşat22'nin kdv hariç fiyatı, 7.500 euro'dur. - kürşat22 -

erkeklerin kesinlikle "am, am, am," şeklinde bağırdıklarına rastlayamıyoruz. tilden katz'la birlikte yürüttüğümüz ortak proje olan " 100 bin fındık için elele" kampanyası esnasında halktan sıklıkla işittiğimiz çağrı bu. yazıklar olsun. :/ önemsiz not: sözlüğün cinsel seviyesinde tesbit edilir bir büküş yaşattığımız için özür dileriz. tilden'in planıydı.

gömlekle oturuyorum işyerinde... kapılar camlar açık... yazıklar olsun. az parfüm sıkın! ozonun amına kodunuz!

size 1 yavaşlatıldıysa, bana 5 yavaşlatılıyor... susturuluyorum. sebebi çok malûm... :/

onunki de savaş değil mi? bahtınızı eyim, hep orta doğu ülkesi talihsizliği bunlar... boşuna almayın, piyango da isabet etmez size! :/