entarileri (2131)

ağlıyorum şu an... türk toplumun yüzde 50'si, bu sayfanın ise yüzde 100'ü yanımda... laf yapmayın! cevabınızı sandıkta verin ! :/

nerede bahsedildiğini bilmiyorum lâkin eleştirilmiş. - " sözlüğün amına koyuyor bu başlıklar," denilmiş." ilk taşı hanginiz attıysa ortaya çıksın, icem onu! vesselam... tilden katz benim bir eşyam... öznem... zamirim... bunun farkına varamadınız mı?.. hangi tilden katz başlığı'nda tilden katz'tan bahsetmişim?.. hangisinde; - " o öyledir, şusu vardır, buyu kötüdür veya şahanedir," demişim? bir durumdan bahsederken tilden katz'a hitap ettim sadece... odağım, konu başlığıydı. bunu ise, tilden katz'a hitap ederek dile getirdim. bu da benim tarzım... nasıl oluyor da buncacık meseleyi anlayamayacak zekada olduğunuza akıl sır erdiremiyorum. ağzınıza sıçsam yeridir gerçekten... çok sinirlendim şu an!.. sinirimden yarım bardak kezzap içtim açılayım diye...

hımm... :/

ner'de? :/

buradakilerin kötü'ye atması, olcan adın'ın robben'e "iyi topçu değil," demesi gibi bi'şey... ayıb olmuş. :/

(bkz: ayk)

şurasına kadar geldi...

yen

tek ve hür!

montla kır.

"bu metni, bir iş seyahati için togo'ya yolculuk ederken özel jetimde yazıyorum. tamamlayıp, özel iletişim uydumuzla sir olly'ye ileteceğim ve o da size bir başlıkla noktasına virgülüne dokunmadan açıklayacak. kadınların ilgisinden bunaldım. özel mesaj haneme her gün sayısız kadın sözlük üyesi mesajı geliyor. hiçbir soruyu yanıtsız bırakmama karakterimden ötürü uğraşmam gereken onca işe rağmen hepinizi ayrıntılı biçimde yanıtlamaya gayret gösteriyorum. bazılarınızı atlamış olabilirim. özellikle erkek olanlarınızı... affınıza sığınıyorum. ve sözüm şudur ki; özel mesaj hanemde artık kadınlar tarafından gönderilmiş mesajlar görmek istemiyorum. bu konunun hususiyetle altını çiziyorum. ciddi söylüyorum kötü sonuçları olacak bunun... sayenizde işlerim üstüste bindi; cidde'den daha yeni gelmiştim ki, şimdi de togo'ya yolculuk yapmak zorunda kaldım. yediğim jetlag'lerin haddi hesabı yok! anlayışınız için teşekkür ediyorum." imza tilden katz

kavanoz kapağı açar gibi... kenarlarından mutfak masasına "tık tık," vur. içindeki havası çıksın böylece... sonra çevir gelsin... :/

karşına oturtup adlı adınca hakaret ediyorsun. inciniyor, kırılıyor.

yaa bi susun yaaa! öff be camenta! bi sus ! bakalım ne diyo'...

esasen hafifletici unsurlar olduğundan bahsedilebilecek olunsa dahi, işin içine kebap faktörü girince ortaya çıkan görüntü kara mizahtan beriye çekilemiyor. yoğun bakım üniteleri, yatan hastalar hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi yorum/yorumlar yapılmasının zor olduğu ünitelerdir. dolayısıyla içeride yer alan sağlık personelinin de dipdikkat kesilerek, ortama odaklanması gerekir. şu görüntüler istanbul'da acıbadem hastanelerinin birinde olsa sabaha kadar eleştirelim de; elazığ koşullarındaki bir özel hastane için çok da fazla pititileyemiyorum. personel yetersizliğinden kaynaklı muntazam bir vardiya düzenleri olmadığından ötürü, aç oldukları için, görev yerlerini de terkedemediklerinden kelli bu kareye kurban gitmiş olabilirler. lâkin bahsettiğim gibi; orada bir fincan türk kahvesi olması ile bir porsiyon kebap olması arasında ortamdaki hijyeni muhafaza etmek kavramı bakımından bir fark yok. lâkin türk kahvesi görsek, dikkatimizi dahi çekmez, kebap görünce "bu ne lan," diyecek oluyoruz. yani esasen hakikaten de çirkin bir görüntü... yalan yok... ama ne bileyim... sorgusuz sualsiz, kebap yediler diye linç operasyonu uygulanmasına da hoş gözle bakmıyorum. zira yine bahsettiğim gibi metropol koşullarındaki bir özel hastaneden bahsetmiyoruz. hayırlısı...

efendim? :/

piksel ayarını büyüttükçe gerçek görüntüsü daha da belirginleşiyor.

çaydanlıktan çay içmek kadar iç acıtmayandır.

hayır lan... elli kere dedim, "kız lezbiyen değil," diye?

mutlak bir gerçektir. o ne lan öyle pembe tesbih gibi? ciddiyetten uzak bi'tuhaf pozlar? ba'ba'ba, tipine bak şunun bi'hele?

ağdi'ayırlı'tıraşlar... :/

Onca yanıttan doğru cevabı tuzruhu'nun vermesi çok manidar. :/

her zamanki gibi tilden katz'ın katılacağı zirvedir.

gözle görülendir ama belliydi bu bak... :/

kemal'e bırakmayın olm beni!?! balkonun altına getirin yı, iki kez ıslık öttürün, bohçamla inerim!