entarileri (2131)
- headbang sandılar
- öyledir, evet. sindirim sistemi, yerçekimi kanunu'nun öngördüğü üzere yukarıdan aşağıya doğru çalışır. vücudunuzda biriken gazın doğal akışı, bağırsaklar kanalıyla götünüzdür aslında... ama siz geğirmek, daha efendice bir hareket zannedersiniz. tabiatın kanununa götünüzü dönüp yemek borunuz kanalıyla ağzınızdan salarsınız çocuğu... yanlıştır. pırt yapmalısınız. ve pırt'ı, kitlelere teşvik etmelisiniz. #ozgurumpirtimiyapiyorum :/
- sağ frame'de ipneliğin kol gezdiği görüşündeyim ben... :/
- ay aman hadi inşallah... :/
- fifa 2015... online friendly... isim, sirthaiolly...
- ve aynı zamanda türk dili'ni en iyi kullanan kimselerden biri olup, harikulâde metinlerin altına imza attığıma rastlanır. diğer taraftan bu sanal web platformunda başlıklar, sağ frame ve sol frame olarak iki cepheye ayrılmış. ve teknik açıdan incelediğimiz vakit; üyeye, bir takım kalite standartlarına haiz olması gerektiği yönünde servis edilen kanat, sol taraftakiymiş gibi görünüyor. lâkin bu sanal web platformunda görmekteyim ki, sağ frame, enteresan biçimde daha şık ve nitelikli duruyor. tanım: arsenal, juventus veya napoli'yi alırım genellikle...
- hah. tam üstüne bastın!
- oral değil. önüne gelen her kavitelerine de sokmayacaklar. tam olarak mâbadlarına sokacaklar. ben tarif edeceğim zamanı geldiğinde...
- daha akılcı eylem... teknik açıdan vücuda bir faydası yok. lâkin uygulanabilir. örneğin tilden katz bu uygulamayı kendi üzerinde deneyledikten sonra d televizyonların uzaktan kumandasını icat etti.
- @13 hiçbir sanal mecrada, olly dışında kullandığım hesabısısım bulunmamaktadır. taklitlerimden sakınınız.
- Düzelttim, oh mis. :/
- burada, - " yok senin dediğin doğru", - " hayır, benim dediğim doğru," tartışmasına girilmemeli elbette lâkin ilk adımı kadınların attığı aşikâr... erkeğin adım atabilmesi için öncelikle kadından sinyallar gelmesi şart! erkek bu sinyali almadan adım attığında, herkesin de bildiği üzere " tacizci" şeklinde tanımlanıyor. aynı kadının kıçına-başına, onun beğendiği biri baktığı zaman hoş, beğenmediği biri baktığı zaman tacizci... bu gibi sorunları aşabilmek adına ilk adım, kadından gelir elbette... gelmelidir. yaradana sığınıp umursamayanına da rastlanır. orasından sonrasını ben bilemiyorum vesselam...
- @12 e, süreci sadeleştiriyorum. o gün öyleydi hermione, bugün böyle ?.. bundan beş sene öncesinde siz de hermione ayarındaydınız... :/
- @10 yav yemeyin beni ... :/ fotö
- @2 8 kitap var , ne 31'i... kaldı ki ilk aklıma gelenleri saydım, dahasını da sayarım. :/ @3 yav , kaç büyü gerekiyor süper kahraman olması için? batman'in kaç tabancası var farklı? süperman, iron man falan türlü türlü roket mi taşıyo'üstünde?.. :/ @4 aklına gelsinmiş... ulan basilisk dediğin ağaoğlu residansı büyüklüğünde yılan! bi'karşılaşsan, kaçmaya kalkamadan oracıkta kalırsın... herifin aklına gelmesini geç, bina kadar yılanla kavga ediyor ... herif ejderhayla, kocaman yılanla, fareden insana dönüşen yaratıkla kapışıp galip ayrılıyor, icraat değil diyorsun. sen de bi'acayipsin... sanki her gün mahallende karşılaştığın adamlar... :/ @5 o da ayrı bir mahareti... herif önüne gelen yaratığı kıtlıyor, üstüne dünya standartlarında süpürgeye de biniyor. süpürge aleminin messi'si krum'sa, ronaldo'su harry'dir ... :/ @6 burak yılmaz adam değil. ama harry, ron basıp gittiği zaman çadırda hermione'yle tek kaldığında dahi terbiyesizlik yapmadı. hanginiz olsa erdiniz oracıkta hermione'yi. adam ahlâklı da; her haliyle süper kahraman... :/ @7 bence çok zor bir işti. düşünsene? ilk kez bir günlüğün içine düşüp gördüğün adam, kanlı canlı karşında duruyor? yav, nereden aklına gelecek oradan bi'yılan çıkacak da, onun dişi kırılacak da, o günlüğü bulacaksın da, dişi kitaba saplayacaksın da, adam ölecek?.. hem de o kadarcık kısıtlı süreler içinde?.. yav, şur'dan şuraya çişini tutamıyorsun, herif o esnada neler neler yapıyor?.. 2 kere 2 mi bu?.. hayret , azıcık vicdan... :/ @8 hermione'yi orada medi, ben de acımam. hâttâ tongs'u, ginny'yi, fleur delacour'u, alayını sıradan geçirirdim. alayı da dünden razı olurdu. adamdan beyefendilik akıyor bir kere... kızıyorum ama yine de ses edemiyorum. :/
- var bunlardan... harry'yi yedirmem. örneğin; - sırlar odası'nda tom riddle'ı yoketmek için basilisk dişini kitaba saplamayı akıl etmesi. - itin kendisini öldürmektense yuvasına girmek için peter pettigrew'un sirius ve lupin tarafından öldürülmesine müsaade etmeyip kaçmasına olanak sağlaması da ciddi bir stratejik başarı olarak adlandırılabilir. - üçbüyücü turnuvası'nda çok tehlikeli bir ejderha olan macar boynuzkuyruk'la inanılmaz mücadelesinden galip ayrılmasını da örnek gösterebiliriz. bugün hanginiz boynuzkuyruk'la savaşıp hayatta kalabilir ?.. :/
- net. :/ bir diğer örneğine de, albus dumbledore&madam mcgonagall birlikteliğinde rastlanılır. :/
- hiç şakası yok bu işin... ron gibi bir herife, yakıştırsam yakıştırsam, gülriz sururi'yi yakıştırırım. :/
- aaa... üstüme iyilik sağlık?.. patronus büyüsü'nü babam mı yapıştırdı ruh emicilere?.. :/
- duygularımızla mantığımızı olmadık yerlerde birbirine karıştırmamalıyız. first class birliktelik dediğin, harry gibi süper kahraman bir büyücüyle, hermione gibi bir inek çiftleşmesi şeklinde olmalı. kadın dediğin, güçlünün peşinde koşar anasını satayım. mantığı yok ki bu işin?.. el ele göt göte yatıyorlar heryerde?.. birbirlerinin götünden ayrılmıyorlar. bu gruptan nasıl oluyor da ron'u seçiyor ki karı kendine?.. bildiğin işgüzarlık... rowling'in pişmanlığına şaşırmamalı... tabiatın kanununu çiğnemiş ron'a kız bulayım diye... neresinden bakarsan bak rezillik... :/
- rowling'in aslında hermionne'yi harry'yle birleştireceği, lâkin bundan son anda vazgeçtiği bilinen bir gerçektir. kaldı ki bence de harry'nin hakkıydı hermione... not: emma watson demiyorum, hermione diyorum. dikkat çekerim. :/
-
-
- beşiktaş mali çıkmaza girdiği anda leş kargası gibi basketbol takımının başına üşüşüp ne kadar oyuncu varsa toplayan ve bununla da marifetmiş gibi övünen zibidilerin bugün düştüğü hâldir bu. carlos arroyo, fenerbahçe'ye geçecekmiş... ... vücudumdaki her uzvumla gülüyorum buna... beter olun ipneler... gerisi gelir bunun, sen dur...
- umutlandırıp utandırmayın.