entarileri (2131)
- akşam ezanı okununca eve gitmek koşuluyla kaydımı yaptırabileceğim dernek. topumla da gelirsem, istediğimi oynatırım, istemediğimi oynatmam!.. kaleye de geçmem!.. kale son bir!.. :/
- yönetim kurulu başkanlığı koltuğunu saygıdeğer bilim kaşifi arkadaşım tilden katz ile birlikte paylaştığım olly&tilden nanotech corporation isimli buluşçuluk firmamızın, ilk prototipini 17 mayıs 1986 yılında çizip üretime soktuğu projeydi bu. not: öyle aeromobil falan erler yani... daha şık, daha sade ve daha kullanışlı bir araç tasarısı öngörmüştük tilden katz'la birlikte... tasarımlarımız sonucu ürettiğimiz ilk prototipi şu uzantıda gösterebilirim. sonrasında tilden katz, ailesiyle yaşadığı problemler nedeniyle miami ofisimizden ayrılmak zorunda kalmış, central park'a bakan ofisimize yerleşmişti. not: central park manzaralı son fotoğrafta görülen hanım, yönetim kurulu baş asistanımız prof. dr. lady anjelique hamilton bulunmaktadır. nihayetinde bu ayrılık sonucu, yaklaşık olarak 11 ay kadar ara vermek zorunda kaldık projeye... bu esnada da anjelique ile tilden'in, 17 adet çocukları oldu. çocuklarının isimlerini doğum sırasına göre şu şekilde belirtebilirim: 1. tilden katz jr. 2. jennifer, 3. emerson, 4. pendleton, 5. cristopher, 6. ollyninoglu, 7. saruhan, 8. steinberger, 9. paris, 10. nusret, 11. olive, 12. mc donalds, 13. farrah bin malikh, 14. kim shy doi, 15. haarouna magdele kalenga, 16. devran, 17. anjelique jr. çok değerli bilim kaşifi baş asistanımız prof. dr. lady anjelique hamilton ile bir o kadar değerli bilim kaşifi ortağım tilden katz arasındaki bu fırtınalı ilişki sona erdikten sonra çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edebildik elbette... not: tilden katz'ın kariyerinde dönüm noktası olarak adlandırılması gereken olay da işte tam bu noktaya, baş asistanından ayrılıp, kendisini, 17 çocukla birlikte memleketleri olan adana'nın tufanbeyli ilçesine bağlı katarası köyü'ne göndermesine dayanmaktadır. ve müteakiben yaptığımız çalışmalarda, manyetizma tabanlı yepyeni bir metodun araştırmalarını tamamladık. örnekte bu çalışmanın ürünü olan araçları görebilirsiniz. gelgelelim bu proje de uzun soluklu olamadı vesselam... tilden katz'ın, bir evvelki baş asistanımızın yerine işe aldığı yeni baş asistanımızı, şu ana kadar açıklamaktan çekindiği bir sebepten ötürü werder bremen'in ortalık yerinde dövmesi ve bu dayak esnasında kasa anahtarını yere düşürmesi, sonucunu 25 milyon dolarlık zaman makinemizde bile kestiremediğimiz bir dizi olaylar zincirine yol açtı. şu anda ismini dahi anmak istemediğimiz bir fransız markanın manyetizma tabanlı uçan projemizi çalması hadisesi ve o firmanın da işi ellerine yüzlerine bulaştırmasıyla birlikte tilden katz'la projenin cenabetliğine inandık, ve ikinci bir emre kadar bilim merkezimizin tamamında değil üretimini, isminin ağza alınmasını dahi yasaklamak zorunda kaldık. o gün itibariyle olly&tilden nanotech corporation cenabet institute olarak düzenlendi ünitenin ismi... o döneme kadar manyetizma tabanlı uçan tasarısı yapan yaklaşık 7.000 kişiden oluşan ekibimiz ve buna dair ekipmanızı, bu olaydan sonra niğde gazozu'nu yeniden canlandıralım projemize kaydırdık. başarılı da olduk vesselam... olaylar gelişti.
- biraz evvel kafamda tasarladığım onbir'dir bu. şöyledir: -------------------------------tolga zengin--------------------------- ----------------angelo ogbonna---atınç nukan------------------ -martin linnes------------------------------------ismail köybaşı- -----------------------yaya toure-andre pirlo---------------------- ------------------------------francesco totti-------------------------- ----gökhan töre------------------------------xherdan shaqiri---- --------------------------mustafa pektemek------------------------ şampiyon olabiliriz gibi diyorum ben... :/
- yatmadan hemen evvel, "eh, hadi getir tavlayı da bi'beş atalım," esanslı yapılan sekstir bu. perşembe, cuma ve özellikle cumartesi gecelerine denk getirilmesine özen gösterilir.
- edebiyat-sanat kategorisinde değerlendirilebilir. :/
- makus talihleri bu... eksiksiz... bence buna alınmamaları lâzım... başlığa kategori olarak, bilim-teknoloji, felsefe-sosyoloji-psikoloji ve oyun-sanal dünya'yı seçtim. sağlık kategorisi yok çünkü... adeta sanal web platform sistemi de kutsal görevlerini itibarsız saymış durumda... onlardan beklenenin, sözlükte cümle seyirtmek olmadığına dair olduğunu düşünüyorum. bence onlara; - "siktirsin gitsin, gödüne iğne çaksın herifin," tandanslı yaklaşıyorlar. belki... haklılar mı? biraz evet. tıp fakültesi'ne girenlerin yüzde 30'u kadarı mezun olabiliyor. bu yüzde, son dönemde daha da düşmüş olabilir. vesselam böylesi bir azmin, bu muazzam çabanın, bu harikulâde fedakârlığın uygulama alanı, sanal web platformlar olmamalı... denilebilir... ben demem! ama denilebilir... hayırlısı... :/
- hatalı yaklaşımdır bu. dejjeğa olacak doğrusu... bence... :/
- kaptal kaptal konuşma... :/
- m.na koyim, memleketin dört bi'yanına başkan doldurdunuz! her önüne gelen otun un başkanı! istanbul leblebiciler odası'nın bile başkanı var !.. bi'kere de halk olmaya hâllenseniz ya?.. bu başlıkta yazar olmaya adaylığınızı koyuyorsunuz! en nihayetinde herkes gibi sizler de, sadece ve sadece sözlük üyesi'siniz. yazarlık hak getire vesselam!.. önce adam olun, sonra yazar!.. ipneler sizi...
-
- tam olarak öyle demedi. - "zorunlu fizik, kimya, matematik dersi tartışılmaz ama her ne hikmetse zorunlu din dersi tartışma konusu olur, dedi.
- ben değilim. :/
- eustass'ı okuyunca kalkıyor. :/
- sözlük yöneticilerinin, pezevenklerin elinden aldığı yazarlardır. isim verip kendilerini rencide etmek istemiyorum. :/
- kesinlikle ağlamalı... zira ben, bi'şeylerin yanlış gittiğini gözlemledim ki kaybetti beni. eh, koskoca gezegende bu dertten muzdarip sadece ben olmadığıma göre bu sorun, benim gibi pek çok insanın da pes'ten uzaklaşmasına yol açmış olmalı... 4 tane pes serisi oyunum var elimde... ortalama 170 küsür liradan 700 lira'nın üzerinde para eder bu. sadece bu bile onlar için büyük kayıp ama asıl kayıp, aynı ben gibi düşünüp, pes'in son dönemdeki işgüzarlığından yakınanlar...
- can sıkmaya başladınız artık... gün geçmiyor ki, aptalca nedenlerden cümleler silinmesin. iyi niyetli yaklaşmaya çalışıyorum, güzel bi'şeyler yapmaya çalışıyor gençler, saygı duyuyorum ve katkı sağlamaya gayret gösteriyorum. ama yeter artık!.. benim gibi dil kurallarına tamamen hakim adamın bile cümlelerinde kusur görülüp siliniyorsa pes!.. (pro evolution soccer değil) hayır, bunu bi'rica edersin. öküz yok neticede karşında... eşek kadar adamlar... itlik kopukluk devri de kapandı adam karşında serserilik yapıp cümlesini düzenlememekte ısrarcı tutum sergilesin... bi'zahmet uyar, patır kütür silme de, götümü başımı toplayabileyim herneyin nesiyse... şu mecraya ısınmaya, alışmaya çalışıyorum ve şans vermeye devam ediyorum. lâkin ben ısrar ettikçe çocukça tavrınıza devam ediyorsunuz. yapmayın.
- fifa 99'dan beri elimi sürmüyorum ipnelere... geçtiğimiz sezonki pes 2014 faciasından sonra yollarımı kesin olarak ayırdım. zaten türkiye ligi'nin, türkçe dil seçeneğinin ya da türkçe altyazının olmadığı hiçbir oyunu almayacağım artık... ya beni de adamdan sayacaklar, ya da babayı alırlar benden para niyetine... vesselam... fifa 2015, türkiye ligi hadisesiyle gönlümü kazandı ama master league menüsünün pes serilerindeki gibi ciciş olup olmadığını bilmiyorum.
- Lan...
- evvelinde de sayısız defa bahsettiğim gibi kadının önemi; kuku'nun vücudun iç kısmında olmasından, çük'ün de dışında yer almasından kaynaklıdır. uyarılma uzvu vücudunun iç kısmında olan kadın, saçmasapan anlarda gereksiz uyarılmalar yaşayıp erkek milletine sulanamamaktadır. lâkin erkeğin çükü, donuna bile sürtse ereksiyon olur manâsız... bu sebepledir ki kadınlar, erkekler tarafından gereğinden fazla önemsenmektedir, ama bu fiziken temelsiz de değildir. :/
- 1994 sonbaharı'nda tilden katz'la birlikte pişirdiğimiz ve " kahve kültürü nedir," sorusuna yanıtlar ve buna dair teorimize kanıtlar bulmaya çalıştığımız kahvedir bu. hazırlanışı çok basit: öncelikle belirtmeliyim ki, pişirmeye başlamadan evvel kahveyi küçük hadron çarpıştırıcısı'mızda bir taşım hızlandırdık. not: her evde küçük hadron çarpıştırıcısı bulunmayabilir. olly&tilden nanotech co, bu teknolojiyi geliştirdi. bizden satın alabilirsiniz. fiyatı, 400 bin euro. küçük hadron çarpıştırıcısı'nda hızlandırdığımız ve muazzam bir hızda çarpıştırarak elektronlarına ayırdığımız kahveyi yine olly&tilden nanotech co buluşu olan elektron kaşığı (125 bin euro) vasıtasıyla toplayıp nanocezve'nin (168 bin euro) içine yerleştirdik. not: kahve telvelerinin çarpışması esnasında açığa çıkan higgs bozonu'nu ayrı bir kaba alarak yumurta akıyla çırptık ve derin dondurucuda 20 dakika kadar beklettik. siz de unutmayın bu işlemi. daha sonra nanocezve'mizin üzerine yerleştirdiğimiz usb girişi vasıtasıyla, merkez üssümüzün ana bilgisayarından, dostoyevski ve tolstoy'un tüm eserlerini, o esnada nanocezve'nin içinde 100 santigrat derecede ısıtılmakta olan kahve elektronlarına yükledik. not: bu yöntem sayesinde dostoyevski ve tolstoy'un tüm verilerini elektronsal seviyede kurukahveye aktardık. geriye sadece kahveyi, tüm bu verileri kaybetmeden sulandırıp içilebilecek seviyeye taşımak kalmıştı. işte yumurta akıyla çırpıp buzlukta 20 dakika boyunca damıttığımız higgs bozonu da bu noktada işimize yaradı. bu tanrı parçacığı sayesinde kahveye yeni bir ara bilinç kazandıracak enerjiye hükmedebildik, dostoyevski&tolstoy verileriyle donatılmış kahvenin içine bu bozonu, ilaveten bir miktar su ve dilediğimiz ölçüde şekerle katıştırarak çırptık, ve kahve kültürü'müz tam olarak istediğimiz seviyeye geldi. içtiğimiz kahve abartmıyorum, öylesine kültürlüydü ki, tilden katz ile kahve arasında geçen tolstoy çözümlemesini asla unutamıyorum: *** tilden katz: - "tolstoy'un hayatının bütün safhaları gözümün önüne geliyor kahve." kahve: - "çocukluğundan itibaren yaşadığı parlak hayatı ve geldiği mevkiler, yaşadığı acı tatlı hatıralar bir bir hayal dünyasını işgal ediyor, öyle değil mi?" tilden katz: - "değil." kahve: - "hımm..." *** işte o gün teorimizi ispatlamış bulunduk ki, kahve kültürü denilen şey, tam da bu demekti. azı, eksiği değil.
- n'aptınız oğlum sözlüğe or'da siz?.. :/
- bu da demektir ki, duyurunun 3 saat içinde yapılması için aşağı yukarı 1 saat kadar bir süre kaldı. şayet bu süre kaçırılırsa 3 günü bulabilen bir bekleyiş söz konusu olabilecek... kaldı ki bu en iyi ihtimâllerden biri... olur da o da kaçırılırsa -ki bu ihtimâli düşünmek dahi istemiyor bence sözlük üyeleri- 3 haftalık bir bekleyişle karşılaşabiliriz vesselam... matematiksel açıdan tüm hesaplamaları yapıyoruz bilim ekibimizle birlikte... bu kaos ortamından üyeler olarak nasıl çıkabileceğimizin yollarını arıyoruz. ilk aklımıza gelen yöntem, eğlenceli dakikalar geçirebilmek adına ortaya bir dişi üye alarak kendisini sallapaça yapmak oldu. alternatif çözümler üretiyoruz yine de... :/
- :/
- bence çok da mantıksız iş yapmamıştır. olur öyle... :/
- bu başlığa kehribar gazı sıkıp karantinaya almak lâzım... :/