saygıdeğer yöneticilerim, pek değerli yazar kardeşlerim;
malumunuz dün gece 00:00 itibariyle bir yılı daha geride bırakmış bulunmaktayız. kimimiz ailesiyle, kimimiz arkadaş ortamında kimimiz yalnız, iyi bir yıl dileğiyle girdik yeni bir yıla daha. mübarek olsun.
merhaba felsefesinin kurucusu ve dünyadaki yaşayan telk temsilcisi pan' da kalabalık bir arkadaş ortamında yeni yıla merhaba dedi. kalabalık deyince; herkes biri iki etmiş. anlayacağınız, kimi nişanlısıyla kimi eşiyle çıkmış gelmiş ortama. ortamı organize eden arkadaş pan ı da düşünerek fazladan iki kız çağırmış. kötü bir niyeti yok; pan sap demesinler.
kızların teki yapay sarışın, ince, çok da güzel olmayan bir kız. -ki yazının devamında yapay olarak anılacaktır. diğeri kumral, ince, uzun diğerine nazaran daha güzel ki buda kumral olarak anılacaktır.
bu tarz kızlı erkekli ortamların değişmez oyunlarının hepsi var masada. tabu, jenga, bi de kremium diye
im sokum bi oyun. sırayla oynanıyor sıra cramium denilende. bu esnada pan kumralı gözüne kestirmiş, elinde telefon çevirerek hafiften kesiyor kızı. ağzında yediğii kanepelerin kürdanı var mıydı hatırlamıyorum. mesele değil, var desinler.
bu oyunda kuklacı diye bir kart var. kartta bir ipucu yazıyor; aktivite. takımdan bir kuklacı bir de kukla seçiliyor. kukla hareketsiz duruyor, kuklacı onu arkasından hareket ettirerek ipucunu verdiği şeyi anlatmaya çalışıyor. anlatacağı şeyi sadece kuklacı biliyor. süreyi
im sokum bi kum saati belirliyor. bizim takımdan da seçimi yaptılar.
ipucu: aktivite
kuklacı: pan
kukla: kumral
anlatacağı şey: yağlı güreş
pan dört ayağının üstüne düşmüş desinler. çıktık meydana. geçtim kızın arkasına. ellerini tuttum, titanic son sahne edasında açtım yana. eli tutum dediysem, eli kaymasın diye parmak aralarına parmaklarımı da geçirdim mi... çenem kızın omuzunda kulağına fısıldıyorum, kollarını serbest bırak... kız kikirdiyor
elimin altında. o nasıl bir parfümdür öyle; içimi gıcıklıyor. şampuan değil miski anber, burun direğimde striptiz yapıyor
kokusu. belli kız da tahrik oluyor; gülmekten öne eğilmiş gibi yapıp dayanıyor. pan kum saati bitmesin diye dua ediyor, yapay bilecem diye götünü yırıtyor. öyle bir anlattım ki yağlı güreşi; mangal yapıyorsun, ata biniyorsun gibi tahminler geldi. tahterevalli diyen bile çıktı. maksadım zaten sürenin sonuna kadar kızla o şekilde kalabilmekti, pana ne
yağlı güreşten. ben gecenin ilerleyen saatlerinde ki güreşe odaklanmışım, yer mi anadolu pan ı oyunun hain tuzaklarını. bu vesileyle kızla yakınlaşmış olduk, kaynaştık bir nevi.
artık vakit gece yarısını devireli çok oldu, güldük eğlendik. saat iki suları. eşini alan geçiyor bir odaya. kala kala; yapay, kumral, pan kaldık salonda. yapay inceden pan a yazıyor, pan kumralı kesiyor. kumral yapaya kızıp bakışlarıyla pan a trip atıyor...
siktiğimin yapayı nerden buldu bilmiyorum, işemeye diye gitti elinde tavlayla çıktı geldi, illa diyor oynayacağız.
yangın kahbesi, millet içeride sevişiyor, kural gözüme bakıyor, tutturdu bu oynayacağız, elimi kolumu sündürüyor nolur nolur nidalarıyla. baktım kumralın gözüne, oyna bari edasıyla dudak büktü kafa salladı. dedim pan şunu yolla marsa
tirsin gitsin bir daha gelmesin, sen de işine bak. başladık oyuna. bir iki demeden ben bunun koltuğuna verdim tavlayı kalk
tir git gözüme gözükme der gibi fırladım ayağa. amığı eşşekler
sin; rövanş da rövanş, bağırıyor gecenin bir yarısı. pan dedim kendi kendime; bu kendiyle olmayacağını anladı, senin için de çağırılmış, bunun sus payı tavla, ver hakkını gönder. başladık rövanşa. yenilsem bu amını elletiğe; durum berabere bir daha oynayacağız der. dedim pan konsantre ol yen şunu. kumral da lavaboya diye çıktı odadan bu arada. çok sürmedi bitti oyun. kumral yok piyasada. başladım evin boş odalarında bunu aramaya...
bu güne kadar, bir çok acı olayla karşılaştım, böylesini görmedim bu güne kadar. gören gözerim görmez olaydı. kumral boş odanın tekinde; ikili koltuk üstünde, dizlerini karnına çekmiş, elleri bacaklarının arasında birleşmiş vaziyette sızmış kalmış. içim sızladı lan
kızı öyle görünce, içimde patladı. dedim yapay amına koydum şimdi senin sıkı dur...
koşar adım girdim içeri. bu mal yine nerden bulduğu bilinmez, elinde bir deste kağıt, karıştırıp duruyor. biri buna iyice oynat donuna kadar kazan diye taktik mi verdi, bu beni başka türlü soyamayacağını mı anladı nedir, mal mal şeylerle çıkıyor karşıma. tutturdu bu seferde pişti oynacağız.... kız o ara gözüme bi çirkin gözüktü anlatamam. aldım elinden kağıtları, bir tur da ben kardım, içi içimi yiyor, kumral gitti
,
seni de piştini de dedim saçaladım üsütne kağıtları fırlatarak, çıktım geldim eve. biraz uyuyayım diye yattım, rüyamda yapay okeye dönerken ben eli açtım diye beni fırçalıyordu, uyandım. sinirden tekrar uyuyamadım da...
siz siz olun arkadaşlar, bir ortamda sizin için çağrılmış iki kız varsa; hoşunuza gitmeyeni orada biriyle kavga ettirip, ortamı terk etmesini sağlayın.
pan ın içinde patlamış desinler.
