entarileri (436)
- kimi kimden isteyeceyiz?
- elektrikler kesildi telefonu sarj edemedim diyor. aferin ama çıkmışın dışarı. böyle böyle asosyalliğin yeneceğiz senin. ben de oralardaydım ama karşılaşmamışız desinler.
- sayın yunowimnogood bu gün çıktınız mı dışarı?
- merhaba ben pan. pan seni beklediğim kadar otobüs beklemiyorum desinler.
- şimdi sen kahve yapmayı bilmediğin için böyle düşünüyorsun, öğrenince düşüncelerinde değişecektir.
- sağa sola saldırıp onun bunun ırzına imza atmadan; helal merhaba demiş bir kısmet çıkarsa sayın skyrunner ı da evlendirmek lazım.
- sana görev sayın yunowimnogood yarın bir markete gidiyorsun, çikolotalı gofret reyonuna, merhaba yazdığın kağıdı koyup, fotoğrafını çekip sözlükte paylaşıyorsun.
- merhaba sayın the daysleepers.
- başına bir şey gelmeden, şöyle; dili merhaba tutan hayırlı bir talibi çıksa baş göz ederdik şu kızı...
- utandın mı?
- entariyi düzenle dedik; paragrafları gırtlağa çekti. boşluk moşluk hak getire. bug diyordun işte sana bug desinler.
- saygı değer yöneticilerim, pek değerli yazar kardeşlerim; merhaba felsefesinin kurucusu ve dünyadaki tek temsilcisi pan, iyi bir gözlemci ve yaptığı gözlemleri fiiliyata geçirebilen mükemmel bir yorumcudur. vaktiyle abazanlıktan kırılan pan, sırf merhaba öksüz kalmasın diye çeşitli arayışlara girmiş ve tünelin ucundaki ışığın fotokopi makinesi olduğunu anlamıştır. yabancı kültüründe yeri olan; fotokopi çeken kıza kahve götürme, makine başında sohbet etme eylemini fiiliyata geçirmek için fırsat kollamaktadır. o yıllarda çok da büyük olmayan bir firmada staj yapan pan, günde üç kere patronun yanına çıkarak, merhaba demekte, ofisteki tüm makinelerin eskidiğini, yerine bir tane arkalı önlü fotokopi çeken büyük bir makine alıp, çay ocağı yanındaki boşluğa yerleştrimeyi önermektedir. bir haftalık uğraş sonunda, satın almacının tabiriyle; " merhabasının kafamı ti, alın şuna bir makine de ne çekiyorsa çeksin" diyen patron pan ı kırmayarak makineyi istediği yere yerleştirmiştir. pan ın hoşlandığı kız fotokopi çekmek için ayaklandığında, pan kahveyi kendisinin getirmesi yakışık almayacağı için, dahiliden çay ocağını arayarak; "fotokopi makinesine iki kahve" demekte ve kzın yanına gitmektedir.kahveyi her seferinde getirmeyen çaycı ibnesi, kahveyi getirmediği yetmezmiş gibi, makineye musallat olmakta; koyu istiyorsan "darga bas darga" diyerek yalnız da bırakmamaktadır. çaycıyı egale etmesi gerektiğini anlayan pan; bu sefer kız fotokopiye kalktığında kahveyi kendisi götürmeyi planlamıştır. kız fotokopiye kalkmış, çaycının ocakta olmamasını fırsat bilen pan ocağa dalmış iki kahve yaparak elinde kahveyle kapıdan fırlamıştır. o esnada koridordan geçmekte olan patronun yaptığı sellektörü sonradan farkeden pan, kendisi dursa da, bardakların için deki kahveleri durduramamış, patronun takımı batırmıştır. koridorun başından gülerek gelen çaycının "harbiden darg oldu bu sefer" demesi patronu iyice çileden çıkarmıştır. önce kafasını hızla aşağıya eğen patron, gözleriyle üstünü yavaş yavaş süzerek kafasını kaldırmış, gözlerini pan a dikmiştir. ortamı yumuşatmak isteyen pan, "merhaba sayın patron, allahtan makineye gelmedi" dediyse de; patronun "başlatma merhabana da makinene de" diyerek makinenin açık olan kapağını avucunun içiyle hızlıca tokatlamasına ve kapağı kırmasına mani olamamıştır. kız tavlama hayalleri suya düşen pan ı bir daha fotokopi çekerken gören olmamıştır. adamın "darg" dediği; "dark" mı yoksa? desinler.
- sayın nenya şuh yazılarıyla sözlüğü pembeye boyuyor. ne pembesi pan dikkatli bak vişne çürüğü o desinler.
- beklediğim tonlarda bir tema çalışması olmuş. anlayanlar; hele bi el atın şu adama, yokuş aşşağı vurdursun temayı.
- merhaba ben pan. pan nerdesin sen allasen desinler.
- gelirken ucunu yemeyen yunow utansın!
- merhaba sayın bernard k.
- saygıdeğer yöneticilerim, pek değerli yazar kardeşlerim; "olmaya merhaba cihanda bir nefes sıhhat gibi" sağlık çok önemli. merhaba felsefesinin kurucusu ve dünyadaki tek temsilcisi pan da bir zamanlar sayma hastalığı baş göstermiş, taa ki bunun obsesif kompulsif bozukluk belirtisi olduğunu öğrenen kadar pan her şeyi üçer dörder kez saymıştır. saatteki rakamları, kalemin tırtıklı yerindeki tırtıkları, araçla giderken yoldaki ağaçları, bindiği otobüsteki yolcuları... otobüs demişken, sıcak bir yaz günü pan sosyalleşmek, arkadaşlarıya bulşmak için otobüse binmiş, oturacak yer bulamadığı için ayakta dikilmeye başlamıştır. her durakta yolcu bindiren şoför, arkaya doğru ilerleyelim nidalarıyla, panı arka taraflara göndererek hikayenin fitilini ateşlemiştir. pan ın önünde dikildiği ikili koltukta; bir çift oturmaktadır. koridor tarafında oturan kız, yakasında boncuklar olan, düşük yakalı, üstten bakıldığında göüslerin takribi yüzde kırk sekizini gösteren bir bluz giymiştir. sayma takıntısı olan pan başlamıştır kızın yakasındaki boncukları saymaya. sayma sonunda 24 çıkan boncuklar pan ı tatmin etmemiş, ya yanlış saydıysam düşüncesiyle bir de soldan sayayım diyerek tekrar saymaya başlamıştır. yine yirmidört rakamına ulaşmanın verdiği mutlulukla kafasını yavaş yavaş kaldırırken kızın eşiyle göz göze gelmiştir. sinirli olduğu her halinden belli olan eşi sakinleştirmek, ortamı yumuşatmak için pan "merhaba abi" dediyse de adam; "lan tirtme merhabanı, iki saattir benim karıyı kesip bana merhaba mı diyon! myım lan ben! diye ayağa kalkmak üzereyken; merhabasına sövülen pan geriye doğru yaslanıp, adamın suratında 43 numara yazısını okunur halde işlemiştir. sonu karakolda biten bu hikayenin sonunda pan ifadesini verdikten sonra serbest bırakılmıştır. bırak pan bu karakola gittim de ne oldu? çayımı içtim çıktım ayaklarını desinler.
- merhaba sayın skyrunner ve diğer yazar kardeşlerim.
- merhaba sayın hardplayer.
- nerde o eski merhabalar...
- @3 gezer merhaba deyü deyü
- bu güne kadar bu başlığın açılmamasının nedeni merhabanın tarifsizliğindendir.
- sıradan, alelade bir yazar olmak... pan kim oluyor? ben varım burada! desinler.
- ters mantıkla düşünürsek, merhaba felsefesini benimsemiş polslerimizin de , çevirdikleri araç sürücüsüne, bari bir merhaba de yolumuzu bulalım diyebilecekleri aşikardır. neden? çünkü merhaba her kapıyı açandır.