alıntıdır
Sayın sins benden yaşlısın. dölün çok uzağa fışkırıyor. Biliyorum ki dölünün bu kadar çok uzağa fışkırması bir azgınlık psikolojisinin gereğidir. Benim dölüm bu kadar uzağa fışkırmayacak; bunu da böyle bilesin.
meye gelince, siz siz
meyi çok iyi bilirsiniz. kolejlerdeki liseli kızları nasıl
tiğinizi nasıl soktuğunuzu çok iyi biliyorum. şirketinizde
icilik yapmış olan iki ferrecinin bana önemli lafları vardır.'kara tahtanın karşısında vajinaya girdiğim zaman kendimi daha bir mutlu hissediyorum' diyen ferrecileriniz vardır.'kara tahtanın karşısında vajinaya girdiğim zaman kendimi daha bir mutlu hissediyorum' diyen ferrecileriniz olmuştur. Şu zulme alkış tutanları da ayrıca kınıyorum. Çünkü bu kızları
enleri, bu kızların yüzüne boşalanları kalkıp da alkışlamak öyle zannediyorum ki o da ayrı bir insanlık suçudur. Bakınız incil der ki ''zina yapmayacaksınız'' burada
me var. ayrıca bakın ben burada çok not aldım; ama notların hepsini açığa çıkaracak vaktim yok.
-
-
eczanede yeni işe başladım . Bu gün bir barzo geldi
+gardaş bah bi dedi
- buyrun dedim
+baha bi hücum yeleği versene dedi
5 sn kadar beynim gitti geldi
. ilk defa böyle prezervatif isteyene rastladım. istemsiz bir şekilde adama saygı duydum ve hücum yeleğini hediye ettim
savaşa gidiyo sanki
çocuğu.
Bugün cafede oturuyoruz.Amk yan masada sokuğun teki sopanın ucuna telefon takmış bir şeyler yapıp duruyor. Arkadaşa sordum ak nabıyor bu mal diye. Dedi selfie çubuğu o artık onla çekiyorlar daha iyi oluyormuş felan dedi. Baktım
çocuğunun eli kolu da var.Ne salak bir millet olmuşuz
.Böyle aletlere para veriyorlar. Kapitalist sistemin köpeği olmuş insanlar yazık valla yazık. Sonumuz ne olacak bilmiyorum.
Gorseniz agziniz acik kalir o derece. Kizi dusunerek 31 cekmek istiyorum ama dedim bu boyle olmaz fotografini cekeyim tam olsun. Tam odakladim bastim ulan orda bi flash patlamasinmi o an yerin dibine girmek istedim dedim senin gibi telefonun amina koyayim kiz bana oyle bi bakti ki ilk defa o kadar utandim
. Sonra bisey olmamis gibi ordan uzaklastim neyse ki foto cok guzel cikmis evde bakarak hunharca 31imi cektim
Çok değil, 7 yıl önce şubat ayıydı yine. Ekmek almıştım bakkaldan eve gidiyordum. Kahvenin önünden geçtim. Kahveyi geçtikten bir iki dakika sonra bir
durdu yanımda. "Güzel kız sana çikolata alayım mı bakkaldan?" diye sordu. "İstemem," dedim. "Kendi çikolatamı kendim alabilirim. Adam ısrar etti, ben yine reddettim. Sonra
dan inmeye kalktı. Kapısını açtı.
dan çıkacakken gözleri omzumdan arkaya takıldı. Kapıyı kapadı. Gaza bastı gitti. Meğer kahveden amcalar çıkmış olayı görüp, ayaklanmışlar. "İyi misin kızım?" diye sordu bir amca. Başımla onayladım. Üç beş tanesi eve bıraktı beni, babamla konuştular. Yedi yıl geçti aradan, arkadaşımın evine gideceğim yine geçiyorum kahvenin önünden. Benim önümde de iki kız yürüyor. Çocuğun biri musallat olmuş bunlara, peşlerinden gidiyor sözlü taciz ediyor. "Bana burada yardım etmişlerdi" diye düşündüm, döndüm kahvedeki adamlara baktım. Yüzlerinde pis bir sırıtış bazılarının, bazılarının da iğrenç kahkahalar. Bazıları da manzarayı işaret edip gülüyorlar. İşte ben o zaman anladım. Zaman geçtikçe adamlığını kaybedermiş adamlar. Yüzlerinde pis sırıtışları, iğrenç kahkahaları kalırmış. Alıntıdır
Buzdolabındaki buz kalıplarının içine su koymadan önce hepsine birer birer mentos koydum suyu koyup dondurdum Hain planım için akşam yemeğini bekliyordum kolayı Buzdolabından saatler önce çıkartmıştım ki buza gerek olsun. Neyse peder işten geldi aksam yemeğindeyiz kolaları doldurduk bu içti bu ne dıbına koyim kaynattınızmı
gibi birşey dedi hemen buz koyimmi baba diye atladim Buzdolabından kalibi çıkardım ve içinden avucuma 3-5 tane buz küpü aldım attım kolaya mentosun suyla çözünmesiyle kola adeta bir yanardağı gibi babamın yüzüne patladı o anda peder ammmını gibimm gibi bir ses çıkardı ailede herkes ossura ossura gülüp pederle dalga geçiyordu bütün gururunu incittim adamın ama bana para verdi bugün ona kemer almam için kemerde takmazdiki noldu zayifladımı Acep bu
Üniversitenin son günleriydi. Okulda en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “ Ne olmak istiyorsun? “ dedi. “ Entellektüel olmak istiyorum.” dedim. “ Senden entellektüel olmaz” dedi. Çok şaşırmıştım. Biraz duraksadiktan sonra ,kırgın ve alıngan bir ses tonuyla; “ Dersinizi 3 sene önce alıp geçtim. Dersinizi almama rağmen hala bütün derslerinize giriyorum. 300 kişilik sınıfta 30 kişi bile dersinize girmiyor. Şu gördüğünüz okulda en çok okuyan öğrenci benim. 1 tek kişi daha gösterebilir misiniz benim gibi okuyan, araştıran ve sizinle sınıfın ortasında yeri gelince sert tartışmalara giren? “ dedim. Ciddi bir ifadeyle tekrar; “ Senden Entellektüel olmaz” dedi. İyice hiddetlenmiştim. “ İyi benden olmasın, Doçentlik tezlerine bile kaynak hazırladığım, konular önerdiğim şu gördüğünüz hocalarımızdan olsun! “dedim. Profesör, gülümseyerek geriye yaslandı. Uzun uzun baktı. Ben hocanın en gözde öğrencisi olduğumu ve bu konuda tam aksi şeyler söyleyeceğini tahmin ediyordum. İçimden, ” Hoca’ya bak lan neler diyor! ” diye geçiriyordum. “ Bak evladım” dedi. “ Senden çok iyi bir araştırmacı yazar olur. Ama entellektüel olmaz . Nedenine gelince, sana entellektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entellektüel gibi “ Niçin olmaz? “ diye sormadın, aksine bir köylü gibi kızdın, alındın ve hiddetlendin.” dedi. Hocayı dinliyordum dikkatle bir yandan da ruh halimden kurtulup, ne söylediğini anlamaya çalışıyordum. “ Yazarlık bilgi işidir. Entellektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. Bir insanın entellektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Ben çok okuyan bir adamım. Ama Entellektüel değilim. Hayata senin tepkilerini veriyorum. Oğlum da çok okuyan birisi. O da yetmez. Ancak Entellektüel olmaya ondan sonra gelecek nesillerle başlanır. “ Hocanın söyledikleri kafama çakılmıştı. “ Şu okulun önüne bak. Hepsi son model
dolu ve hepsi hocalara ait. Her iki sene de bir de model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı? Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o yüksek ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ve diplomaları ne kadar yüksek olursa olsun, ruhlarındaki insan bir feodal köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entellektüel asla bu güdüyle hareket etmez” dedi. Odadan çıktığım günden beri bu hayat dersi niteliğindeki konuşma, her ne zaman TV’lerde büyük ünvanlarla tartışan insanların bir anda ilkel öfke krizlerine girerek birbirlerine hezeyanlarla saldırdıkları anlar gözümün önüne gelip duruverir.
Bu günlerde gündeme oturan olaya son noktayı koyuyorum. Otobüse ateş açan adam kesinlikle Gökhan Töre'dir. Bugün oynanan maçtaki gergin tavırları dikkatimden kaçmadı. Aksini iddaa edeen:hiç bir şey değildir , edebilir.Ama evinizi
nızı satın Gökhana basın. Not:Daha fazla detay veremem benide vurabilir.
tirin gidin şimdi.
Twitter, Youtube, Facebooku Yasaklıyor Ülkemi Yönetiyor İnternet Cafemi İşletiyor Belli Değil .
evet cevaplar
Bugün otobüste eve dönüyordum. gripim. Bu belediye otobüsündeki karşılıklı koltuklarda bi hatun ve ben karşılıklı oturuyoduk. Hafiften kesişiyoduk falan. Ben tam telefona bakarken burnumdan nefes alıp veriyodum. Ve bir anda burnumdaki sümük dışarı çıkıp kıza el sallayıp geri girdi içeri. Kıza doğru baktım hala bana bakıyo. Ve eski samimiyeyimiz olmadı bidaha.
uyursak ölürüz .
Sıradakini tahmin edin Benim tahminim usta sinema sanatçısı Şener Şen...
sadece iki seçeneğin var biri karı diğeri erik
1 kilo erik mi alırdınız;yoksa 3 defa karıya mı giderdiniz? evet beyler..
hepsini içtim. zurnayım tabii. bir ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyor. bir daha açtım, başımda bir çocuk, kalk abi, diyarbakır'a geldik diyor. baktım, sahiden diyarbakır'dayım. bir soruşturma... kale mahallesi vardır oranın, bir gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bir şey demedi. o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok; kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte." Zeki Demirkubuz/Masumiyet
hepsini içtim. zurnayım tabii. bir ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyor. bir daha açtım, başımda bir çocuk, kalk abi, diyarbakır'a geldik diyor. baktım, sahiden diyarbakır'dayım. bir soruşturma... kale mahallesi vardır oranın, bir gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bir şey demedi. o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok; kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte." Zeki Demirkubuz/Masumiyet
Tabii yönetenler de bunu bilerek davranıyor. Çünkü Türkiye’de herkes küçük bir işletme. Adam 2000 TL’lik maaşıyla bir tane Doblo almış. Karısı çalışıp 1500 TL alıyor, oğlu çalışıp 1500 TL alıyor. Yaklaşık 5000 TL giriyor eve. Doblo’nun taksidi ödeniyor mu, ödeniyor. Aman düzenim bozulmasın. “Benden mi yedi” diyor. Gelir dağılımının adaletsizliği üzerinden herkesi böyle bir küçük işletme gibi yaparsanız, bu insanları sarsmak, “isyan edin” demek çok zordur. “Abi Doblo’nun taksidi” der size. Böyle bir korku. Bu tüm dünyada yönetenlerin hep işine gelmiştir. Mesela, aileyi çok savunurlar ve herkesin aile olmasını isterler. Aile tehlikesizdir çünkü onlar için. Aile işin içine girdiği zaman sorumluluk başlar. Bunlar dünyanın tüm yönetenleri için son derece faydalıdır. Din son derece faydalıdır. isyan etmekten alıkoyar bunlar sizi." HALUK BiLGiNER
neden
Tabii yönetenler de bunu bilerek davranıyor. Çünkü Türkiye’de herkes küçük bir işletme. Adam 2000 TL’lik maaşıyla bir tane Doblo almış. Karısı çalışıp 1500 TL alıyor, oğlu çalışıp 1500 TL alıyor. Yaklaşık 5000 TL giriyor eve. Doblo’nun taksidi ödeniyor mu, ödeniyor. Aman düzenim bozulmasın. “Benden mi yedi” diyor. Gelir dağılımının adaletsizliği üzerinden herkesi böyle bir küçük işletme gibi yaparsanız, bu insanları sarsmak, “İsyan edin” demek çok zordur. “Abi Doblo’nun taksidi” der size. Böyle bir korku. Bu tüm dünyada yönetenlerin hep işine gelmiştir. Mesela, aileyi çok savunurlar ve herkesin aile olmasını isterler. Aile tehlikesizdir çünkü onlar için. Aile işin içine girdiği zaman sorumluluk başlar. Bunlar dünyanın tüm yönetenleri için son derece faydalıdır. Din son derece faydalıdır. İsyan etmekten alıkoyar bunlar sizi." HALUK BİLGİNER
Tabii yönetenler de bunu bilerek davranıyor. Çünkü Türkiye’de herkes küçük bir işletme. Adam 2000 TL’lik maaşıyla bir tane Doblo almış. Karısı çalışıp 1500 TL alıyor, oğlu çalışıp 1500 TL alıyor. Yaklaşık 5000 TL giriyor eve. Doblo’nun taksidi ödeniyor mu, ödeniyor. Aman düzenim bozulmasın. “Benden mi yedi” diyor. Gelir dağılımının adaletsizliği üzerinden herkesi böyle bir küçük işletme gibi yaparsanız, bu insanları sarsmak, “İsyan edin” demek çok zordur. “Abi Doblo’nun taksidi” der size. Böyle bir korku. Bu tüm dünyada yönetenlerin hep işine gelmiştir. Mesela, aileyi çok savunurlar ve herkesin aile olmasını isterler. Aile tehlikesizdir çünkü onlar için. Aile işin içine girdiği zaman sorumluluk başlar. Bunlar dünyanın tüm yönetenleri için son derece faydalıdır. Din son derece faydalıdır. İsyan etmekten alıkoyar bunlar sizi." HALUK BİLGİNER
Tabii yönetenler de bunu bilerek davranıyor. Çünkü Türkiye’de herkes küçük bir işletme. Adam 2000 TL’lik maaşıyla bir tane Doblo almış. Karısı çalışıp 1500 TL alıyor, oğlu çalışıp 1500 TL alıyor. Yaklaşık 5000 TL giriyor eve. Doblo’nun taksidi ödeniyor mu, ödeniyor. Aman düzenim bozulmasın. “Benden mi yedi” diyor. Gelir dağılımının adaletsizliği üzerinden herkesi böyle bir küçük işletme gibi yaparsanız, bu insanları sarsmak, “İsyan edin” demek çok zordur. “Abi Doblo’nun taksidi” der size. Böyle bir korku. Bu tüm dünyada yönetenlerin hep işine gelmiştir. Mesela, aileyi çok savunurlar ve herkesin aile olmasını isterler. Aile tehlikesizdir çünkü onlar için. Aile işin içine girdiği zaman sorumluluk başlar. Bunlar dünyanın tüm yönetenleri için son derece faydalıdır. Din son derece faydalıdır. İsyan etmekten alıkoyar bunlar sizi." HALUK BİLGİNER