entarileri (1342)

  1. bitti. nokta.
    #398506 yonetici adayi | 02/02/2015 21:21
     
  2. meğerse ciddiymiş sansür . dediğini yaptı. bıraktı bu işleri. mücadeleye adadı kendini. korsan yürüyüşlerde, eylemlerde, barikatlarda geçiriyor şimdi ömrünü. dedim ya iki gün önce aradım sesi bitkin geliyordu diye. yine aktivist damarı kabarmış, atlamış gitmiş suruç'a. yıllarca reklam, dizi, sinema filmi, ıvır zıvır projelerde ol. sonra bir anda yok ol. bu kadar nankör işte bu dünya. son görüştüğümde suruç'ta, kobane'li göçmenlere çadır kuruyordu. hayatı hep dilediği gibi yaşadı. bilmiyorum içinde kırgınlık ya da öfke var mıdır şov dünyasına karşı? ama ben olsam, "alayınızın amına koyayım lan!!!!111" derdim. not: işbu hikayedeki karakterler, olaylar, kıl, yün, tüy... kısmen doğrudur. ama çoğunun gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur. yerseniz...
    #398504 yonetici adayi | 02/02/2015 21:21
     
  3. çok samimi bir itirafta bulunayım. ben bile arayacağından o kadar emin değildim. şok oldum aslında. hiç beklemiyordum. telefonu kapatınca "noldu lan ipneler? ben size demedim mi arar diye?" dedim? elemanlar da şokun etkisinden çıkamamış olacaklar ki salak salak yüzüme bakıyorlardı. .... daha sonraları bir kaç kez görüştük üniversite boyunca. üniversitedeyken önce öğrenci örgütlerine katıldı bu. aktivist oldu. sonrasında bir iki reklam, dizi, sinema filminde falan rol aldı. müziği hiç bırakmadı. birkaç mekanda çıktı. hatta okul bittikten sonra bir akşam sahne aldığı mekana gittim, dinlemeye. ilk fırsatta sahneden inip yanıma geldi. bir iki bira içtik. uzun yıllar boyunca olan bitenleri özetledik karşılıklı. şov dünyasının ne kadar zor, dışarıdan muhteşem gözükse de aslında ne kadar sansür tan olduğunu o gece anlattıklarından öğrendim. "bırakacağım bu işleri." dedi sürekli. gece boyunca birkaç kez tekrarladı bu cümleyi. "napacaksın bırakıp?" diye sordum. "mücadeleye devam!" dedi sol yumruğunu havaya kaldırıp. kafası güzel ne yaptığının farkında değil herhalde diye düşündüm.
    #398488 yonetici adayi | 02/02/2015 21:14
     
  4. canım kardeşim nick6 yazmışsın eyvallah, ama seni şöyle alsak (bkz: yonetici adayi) nickimde türkçe karakter yok ya. o yüzden. ;)
    #398456 yonetici adayi | 02/02/2015 20:36
     
  5. stro kardeşim boşver gülmelik filmi. al şunu izle: (bkz: hors la loi)
    #398455 yonetici adayi | 02/02/2015 20:33
     
  6. arayan oydu. bir anda arkadaşlarımın sesleri uğultulara dönüştü tekrar. kalbim göğüs kafesimi parçalayacakmışcasına atmaya başladı. açtım. "efendim" dedim. ben telefonu hep efendim diye açarım. bir türlü alışamadım şu alo sözüne. "ne efendimi lan sen beni aradın ya şaşkın." dedi. olsun dedim, "aradım açmadın, şimdi de sen beni aradın. o yüzden efendim." dedim tekrar. güldü, "peki tamam, haklısın." dedi. "naber ya? yaşıyor musun sen?" dedi. dedim "adına yaşamak denirse... ama sen baya baya yaşıyorsun anlaşılan." "izledin demek." dedi. "izledim, tesadüfen denk geldi." dedim. "nasıl beğendin mi, eskisi gibi mi?" diye sordu. "tıpkı eski günlerdeki gibi, seni duyunca başka şey duymaz oldum." dedim. "birlikte şarkı söylediğimiz günleri çok özledim ben." dedi. salak oldum. diyecek söz bulamadım. "ben de." dedim. sonra da, "neyse, sen meşgulsündür canlı yayın falan filan. hatun şöhret olmuş haberimiz yok yahu." dedim. "pisliksin." dedi. bunu söylerken yüzünde o kendine özgü hınzır gülümsemesi belirmişti. buna eminim. sağ gözünü hafif kısarak pis pis sırıtırdı. sağ yanağında belli belirsiz bir gamze ortaya çıkardı böyle gülümsediğinde... "tekrar aramak için 2 sene bekleme." dedi. "yok yahu bu kez en geç 1.5 yıla ararım." dedim. bastı kahkayayı. "çok özledim, görüşelim." dedi. "tamam." diyebildim sadece. yine o aptal liseli çocuk olmuştum. kafamda binlerce cümle dolaşıyordu ama ağzımdan sadece en anlamsız, en mantıksız cevaplar çıkıyordu. "sağol yaaa.." dedi. "anlamadım?" deyince de, "yahu özledim dedim verdiğin cevaba bak, kafan mı iyi senin? sesinden belli içiyorsun yine sen. içmiyorum deme sakın, ben anlarım biliyorsun." dedi. ne zaman içsem sesim bir farklı oluyormuş. o anlıyormuş. öyle derdi. "yok ya bir iki kadeh bir şeyler içtim." dedim. "tabii tabii...haydi afiyet olsun, 1.5 sene sonra görüşürüz." dedi. yine o pis sırıtışı vardı dudağının kenarında. telefondan bile hissedebiliyordum bunu. "görüşürüz." dedim. -şimdi bakıyorum da resmen öküzmüşüm. verdiğim cevaplara bak. kendime kızdım sansür şu anda.- "kocamaaaan sarılıp öpüyorum." dedi. "gamzenden öptüm." diyebildim. "gamzem yok ki benim. ihihihi" diye cevap verdi gülerek. "şu an o yüzündeki pis sırıtışın var ya." dedim. "tamam beee...." dedi gülerek. kapattık.
    #398453 yonetici adayi | 02/02/2015 20:27
     
  7. üç kez çaldı telefon. meşgule attı. arkadaşlar hemen birer duble rakı koyup masanın etrafına toplandılar. hadi dediler anlat. ne iş? buraya kadar anlattığım hikayeyi onlara özetledim. hatta mevzuunun sonuna doğru, oğlum hatun ünlü olmuş sansür senin telefonunu neden açsın ki? falan deyip dellendirdiler beni. dedim ki, benim tanıdığım ..... beni arar bu gece. müsait olmadığı için açmamıştır. sie lan falan dediler. sinirlendim. bir duble daha koydum, bir de sigara yaktım. tam sigaramın yarısına gelmek üzereyken telefonum çaldı.
    #398430 yonetici adayi | 02/02/2015 20:09
     
  8. kaç kere dedim sana, mesai saatlerinde hababam sınfı izleme, etkisinde kalıyorsun diye. al işte, bak yine yaktın devreleri.
    #398241 yonetici adayi | 02/02/2015 17:05
     
  9. beyler, çıkmadan şu işleri toparlamam lazım. biliyorum okuyanlar ana avrat sövecek, sövmekte de haklılar. ama maalesef devamı akşama demek zorundayım. çok sövmeyin lan. olur mu?
    #398186 yonetici adayi | 02/02/2015 16:33
     
  10. televizyonun karşısında elimde sigarayla donup kaldım. arkadaşlar "noldu sansür lan? sen tv izlemezdin. gelsene lan şuraya ağız tadıyla rakı içelim. sokturtma televizyonuna..." gibi bir şeyler söylüyordu. ama duyan kim? yine o hariç her yer flu, onun sesinden başka her ses uğultuydu benim için. şarkı bitene kadar dinledim. sonra bir sigara daha yaktım. dışarı çıktım, balkona. masada elime ilk geçen kadehi diktim kafaya. fondip. bir duble daha koydum. onu da 3 4 yudumda içtim. arkadaşlarımın sorularına cevap vermeden, "susun, konuşanı sansür !!!" deyip cebimden telefonumu çıkardım. rehberden numarasını bulup aradım.
    #398184 yonetici adayi | 02/02/2015 16:31
     
  11. liseden sonra 2 sene kadar hiç haber almadım ondan. aramaya cesaretim de yoktu, mecalim de. hayatımın tüm kırgınlıklarının, yarım kalmışlıklarının vücuda gelmiş haliydi o benim için. elim belki binlerce kez telefona gitti ama o cesareti gösterip arayamadım. 2 sene sonra bir gece üniversitedeki evimin balkonunda arkadaşlarla rakı içerken, televizyonda gördüm. daha doğrusu önce sesini duydum, salondan onun sesi geliyordu. bizimle içmek yerine tv izlemeyi tercih eden bir arkadaşım içeride o zamanın meşhur talk show programlarından birini izliyordu. dedim ya salondan onun sesi geliyordu. şarkı söylüyordu. bu sesi nerede olsa tanırdım. oydu bu. koşarak salona gittim. hatta masadan kalkarken ufak çaplı bir enkaz da bırakmışım arkamda, sonradan arkadaşlar anlattı. dedim ki içerideki arkadaşa, sakın kanalı değiştirme!!!
    #398172 yonetici adayi | 02/02/2015 16:21
     
  12. okulun son günü, yanına gittim. son kez baktım gözlerinin içine. bir şey dememe gerek kalmadı. anlamıştı. sus dedi sadece. böylesi daha iyi. sustum. sadece gözlerinin içine bakıyordum. hareketsizdim. sanki en ufak bir hareketimde bütün her şey mahvolacakmışçasına, olduğum yerde durdum. son kez sıkıca sarıldı. karşılık bile veremedim. sadece hoşçakal diye fısıldayabildim kulağına. hoşçakal... bir kelimeye ne kadar anlam yüklenebilirdi bilmiyorum ama ben o hoşçakala tüm umutlarımı, hayallerimi, tüm lise hayatımı... yükledim. son kez baktım yüzüne. gözleri dolmuştu. kim bilir ben nasıl görünüyordum dışarıdan bakınca. küçük bir öpücük kondurdu yanağıma. iyi bak kendine dedi. gitti... tam olarak ne kadar sürdü bilmiyorum ama okuldan çıkıp gözden kaybolana dek bakakaldım arkasından. taş kesilmiştim. gitti...
    #398167 yonetici adayi | 02/02/2015 16:15
     
  13. zaman çok hızlı aktı. lise göz açıp kapayana kadar bitti. yıllarca anlatamadım içimdekileri. yarın okulun son günüydü. yarın yıllarımızı geçirdiğimiz arkadaşlarımızla belki bir daha görüşmemek üzere ayrılacaktık. düşünmesi nefessiz kalmama yatiyordu, sanki göğsüme bir öküz oturmuş gibi oluyordum ama yarın belki de onu son görüşüm olacaktı. bir şeyler yapmalıydım. ne yapıp edip ona hislerimi anlatmalıydım. bu kez kesin kararlıydım.
    #398152 yonetici adayi | 02/02/2015 16:04
     
  14. biralarımızı içtik, birkaç şarkı daha çaldık söyledik. sarıldık. gitti. ben arkasından bakakaldım. bir türlü yapamadım, söyleyemedim içimden geçenleri. artık o da grubumuzun bir üyesiydi. lise bitinceye dek devamlı birlikte zaman geçireceğiz demekti bu.
    #398146 yonetici adayi | 02/02/2015 16:01
     
  15. @49 böl müdür sansür inti yok.
    #398138 yonetici adayi | 02/02/2015 15:51
     
  16. yok yahu ben neden eksileyeyim? beni de eksiliyor birileri ama bir sor sansür imde mi? hiç değil. beğenmeyen okumaz arkadaş. net.
    #398133 yonetici adayi | 02/02/2015 15:49
     
  17. "there's something cold and blank behind her smile she's standing on an overpass in her miracle mile you were from a perfect world a world that threw me away today, today, today to run away" şimdiki aklım olsa onunla ilk söylediğim şarkı bu olur muydu? sanmıyorum. ama nerden bilebilirdim ki böyle olacağını? karma, şans, kader... adıne her ne derseniz deyin. çok enteresan bir şey ama gerçekten var. but all the drugs in this world won't save her from herself
    #398127 yonetici adayi | 02/02/2015 15:40
     
  18. kahvemin yarısına henüz gelmiştim ki kapıdan içeri girdi. o anda yine tüm görüntü flulaştı, sesler yerini uğultulara bıraktı. adım adım yaklaşıyordu. hiç unutmam, üzerinde siyah bir body, onun üzerinde de gri, kolları çekiştirmekten uzamış bir hırka vardı. önü açık. hani şu kurt cobain ile özdeşleşmiş olan modellerden. altına dar bir kot giymiş, ayağında converseler. kulağında kulaklıkla yaklaştı yanıma. kulaklığı çıkarıp selam dedi. ayağa kalktım hoşgeldin dedim elimi uzattım tokalaşmak için. uzattığım eli görmezden gelip sarıldı bana. o an ruhumu teslim ettim sandım. sımsıkı, sımsıcak bir kucaklaşmadan sonra, ee dedi napıyoruz? bir şeyler çalacak mıyız? yakında dedim, bir dükkan var stüdyo olarak kullanıyoruz. gidelim istersen. olur dedi. bira da alır mıyız? diye sordu. emrin olur dedim. yolda bir büfeden biralarımızı aldık. ben o zamanlar sigara içmezdim. o bir paket kısa marlboro aldı. dükkana girdik. amfinin üzerine çöktü, bir sigara yaktı uzattı. yok dedim içmiyorum ben. gülümsedi. sen bilirsin dedi. poşetten bir bira çıkarıp yakala dedi ve bana doğru fırlattı. bir tane de kendine açtı. biralarımızı yarıladık, eline gitarı alıp tıngırdatmaya başlamıştı. ben de diğer gitarı alıp akordunu yaptım. bir köşede kendi kendime mırıldanmaya başladım. ne söylüyorsun deyip yanıma yaklaştı. fısıldayarak söylemeye devam ettim. devam ettim ki hiç uzaklaşmasın, hep yanımda kalsın. bir yandan da kokusunu çektim derin derin içime. hindistan cevizi kokuyordu. artık hangi parfümse, bilemiyorum. .... yıllar sonra üniversitedeki 3. senemde sırf parfümü o kokuyu anımsatıyor diye bir kızla birlikte olmuştum. onun gibi kokuyordu, ama onun gibi bakmıyordu. onun gibi ruhumun derinliklerine işlemedi hiç bir zaman sesi. .... sözleri biraz değiştirerek, kulağına fısıldadım: there's something cold and blank behind "your" smile. baştan al birlikte söyleyelim dedi.
    #398126 yonetici adayi | 02/02/2015 15:37
     
  19. bir sigara molası. kahvem de sansür olmuştu zaten. gidip yenisini alayım. ayrılmayın, dönüşte devam edeceğim.
    #398106 yonetici adayi | 02/02/2015 15:03
     
  20. -- spoiler için tıkla --
    @39 hikayenin sonunda da göreceksin hayatım boyunca oyunu hep güzel kurdum ama golü atamadım. bitirici vuruşlarım hep zayıftı benim. giriş ok, gelişme ok, sonuç tırt. xd
    -- spoiler --
    #398102 yonetici adayi | 02/02/2015 14:59
     
  21. sabahın köründe kalktım, köpeğimle birlikte sabah koşumuzu yaptık, dönüşte de fırından sıcak ekmek, marketten de gazeteleri aldım. eve attım kendimi. annem kahvaltıyı hazırlarken sıcak bir duş aldım. oohhh miss.... duştan sonra güzelce karnımı doyurup odama geçtim. hazırlanıp çıkmam lazımdı. bizim lise yıllarımızda moda olan siyah, ünlü metal gruplarından birinin t-shirt'ünü geçirdim sırtıma. üzerine de kolları dirseklere kadar sıvanmış oduncu gömleği önü tabii ki açık. ilikleyeni sansür iyorlarmış gibi yıllarca iliklemedik o gömleklerin önünü. xd altına boot cut siyah kot. ayağıma da meşhur motorsiklet markası siyah çizmelerimi giydim mi tamamdı bu iş. (ihtiyar mode: on. evet o yıllarda kılık kıyafet böyleydi, ne var sansür ? sanki şimdi çok daha güzel mi giyiniyorsunuz? oduncu gömlek, metal grubu t-shirt'i kombinasyonuna kurban olun lan siz. şimdi herkeste bir düşük bel modası, bıktım ulan erkek çatalı görmekten. gizli gay misiniz, teçhirci misiniz olum? ihtiyar mode: off.) çıktım evden, minibüse atladım. kulağımda walkmanim. (sony walkman vardı bende. hani şu gri, üzerinde dijital radyosu olanlardan. bizim ergenliğimizde zenginlik belirtisiydi lan bu cihaz) sırt çantamda metallica'nın o zamana kadar çıkan tüm kasetleri. hepsi orjinal. çekme falan değil. hala da saklarım o kasetleri. tüm albümler var. koleksiyon tamam yani ;) çanta desen o da o yılların modasına uygun, haki renkte olanlardan, üzerine derslerde dersi dinlemezken canımız sıkılmasın diye tükenmez kalemlerle çizilmiş kuru kafalar, ünlü grupların isimleri, sağında solunda ilginç ilginç rozetler, çengelli iğneler... emsallerimiz hatırlar, tipik metalci ergenim yani. =) buluşacağımız yere vardım. bir sade kahve söyledim. beklemeye başladım. ...
    #398100 yonetici adayi | 02/02/2015 14:54
     
  22. @35 itiraf falan yok. okuyun sansür sonuna kadar. okumak çok güzel şey. ;)
    #398087 yonetici adayi | 02/02/2015 14:39
     
  23. @33 yok müdür değilim.
    #398085 yonetici adayi | 02/02/2015 14:38
     
  24. anex özellikle 31. entariyi bekledin di mi sansür ? xd
    #398080 yonetici adayi | 02/02/2015 14:36
     
  25. cumartesi dükkanda prova yapacaktık. aradım bizim çocukları iptal ettim. yalnız dedim, siz sabahtan gidin sistemi kurun, enstrumanları bırakın çıkın. ne ayak lan? falan filan dedilerse de karıştırmayın olum dediğimi yapın dedim. sonrasında detayları isteriz dediler. hee hee dedim salladım. sonra onu aradım. dedim ki yarın saat 11:00 de falanca yerde bekliyorum. tamam, görüşürüz dedi. heyecandan kalbim göğüs kafesimi delip çıkacaktı. hayallerimin kadınıyla randevum vardı yarın. gece sabaha kadar uyuyamadım. nereye dönsem gözlerini görüyordum. yemyeşil bir aydınlık hakimdi, zifiri karanlık odamda.
    #398065 yonetici adayi | 02/02/2015 14:24
     

iv> iv> iv> >